31 Ocak 2010 Pazar

cemali gördüm

Bir gün seni bırakırım ya
tütünü bırakmak gibi bir şey olur bu
Evet, gün geliyor, bıkıyorum senden,
ama İstanbul'dan bıkmak gibi bir şey olur bu.

24 Ocak 2010 Pazar

günün en sevileni.

bilgisayarı sıfır beklenti açıp ta bir mail bulmak
içindede en sevilesi parçalardan birini
repeat e alıp .))
kar ı izlemek.)
bu mutlu tutsak benim altın kafesssteeeee.))

22 Ocak 2010 Cuma

bunlardan tiskiniyorum.

yağmurdan
soğuktan
birde üstüne rüzgardan
yüzümü kırbaçlayan damlalarından
samimiyetsiz gözlerden
sıkı bilekliklerden
bozuk ojeli ellerden
mavi far pembe rujla yapılmış düğün makyajlarından
çakma madonna özentisi hande yenerden
hande yenerin kişiliksizliğinden
hande yener hayranları çakma madonnacılardan
internet kurtlarından
facebook da myspacede binlerce arkadaşı olan sosyopat asosyallerden
ters dönen şemsiyelerden
sadece tek girişi çıkışı olan okullardan yapılardan
iki damla suyla trafik faciasına dönüşen istanbuldan
istanbulu "çohok yorucuuuu" diye eleştirip genede burda yaşayan salaklardan
askıya asıp arkanı dönüp giderken POF sesiyle yere düşen bornoz/havlulardan
yere düşmüş demet çiçeklerden
yere düşüp üstüne basılmış çiçeklerden
yetişemediğim film seanslarından
sadece iki salonda gösterime girip 1 haftada hemen biten mükemmel filmlerden
mağazada sürekli evet efendim sepet efendim peşinde gezen elemanlardan
komplekslerini gerçekler sanan yitiklerden
uyduruk plastik oyuncaklardan
legoların üstüne basmaktan
serçe parmağımı koltuk kapı vb kenarlarına çarpmaktan
sonra acaba çatladımı diye düşünmekten
son 10 yılın en sakar dönemini geçirmekten
tarçından
ağır parfümlerden( cacharel amor amor misal)
sokak hayvanlarına kötü davranmayı marifet bilen 'insan'lardan
"milyonlarca aç insan varken ona mı yardım etcem ehöhö" düşünceli 'insan'lardan
kendini zeki sanan zekasızlardan
güzel sanan çirkin lerden
uzun sanan bacak kadar lardan
ince sanan varillerden
fön çekmeyi beceremeyen kuaförlerden
araba kullanamayanlardan
ehliyeti çok geç alanlardan
kadınlara laf edip kendileri kadın kadar araba kullanamayan sözde erkeklerden
otobüs+şöförlerinden
gerginlikten
yükselen seslerden
arabadan bişiler atarak giden hanzolardan
yere tüküren hanzolardan
bilimum motor ablalardan
küçük kadın 15 liklerden
genç erkek 45 liklerden
artık teoman şebnem ferah özlem tekinden
anadolu rock çılardan
hayko cepkin ve nidalarından
rap çilerden
underberg in tadından
çizgili rengarenk çorapları dizlerine kadar çekip gezen ablalardan(hala)
ohee çohok özelim güzelim vb tipindeki motor ablalardan
get get get over it i bir türlü anlamayanlardan
greyfurt dan suyundan içinde bulunanların tümünden
ekşi acı çok tatlı portakal suyundan
durdan anlamayanlardan
küçük hef hef hef tipi süs köpeklerinden
onlardan beter hefhefhef tipi sahiplerinden
topuklu ayakabıyla içlerinde bükülmeyen birşeyle yürüyomuş gibi gözüken hatunlardan
kayıp kayıp düşmekten
karın erirkenki çamur halinden
depremlerden sellerden
en kötüsü yönetimden
o yönetimdekilerin 7 ceddinden
ama elimisden gelir keaaaaa kıvamındaki yamuk insan sürüsünden
her yaptıımı görüp aaa
bana da yapsana buhundaaaaan tipindeki insan sürüsünden
gözleri boş bakan donuk insanlardan
ortama göre değişenlerden yada
metrolardaki fotoraf kabinlerinde 4 farklı resmi aynı karta basılma opsiyonunun kaldırılmış olmasından
tutukluktan..

21 Ocak 2010 Perşembe

20 Ocak 2010 Çarşamba

haydi gençler spora



sabah sabah deme bana
demede kalk giyin hazırlan
bak ben kahvaltımı bile ettim
aaa hiç yakışıyormu senin gibi kanı deli bir gence
cık cık cık
hadi amaaaa
bak kar da yok
ohohmis hava
millet sen burda rahat rahat yat zıbar diye
nöbet tutuyo soğuklarda be!
neyse..
hadi benim tatlııım
nazlııım
akıllı çocuuuğum
uyan sana beee
bak getiriyorum suyu dökücem kafandan!!

hah aferim!
suyu duyunca nasıl kalktın.))
günaydın canım
mucuk

19 Ocak 2010 Salı

bugün ben

18 Ocak 2010 Pazartesi

biftek


*
gene hafta başı
gene yağmur
perşembe kar geliyormuş
bir o eksik
.

*
anne ben bonus oldum


*
biraz yürüdük
biraz çalıştık
soyunduk giyindik sonra arda konustuk biraz
yüzümüzü gülümsetti sesler
ama aklımızda sorular susmadı
yağmur a çok laf etsekde seviyoruz farkettik
sadece ıslanmayı sevmiyoruz
ki bundan her kedi nefret eder zaten.
azıcık turunçgil sıktık yüzümüze sonra
içimizi ferahlattı
aldı bizi pinpon dolu bir sahile götürdü
sarıldı bize sıcacık egeydi
aklımızı orda bırakıp döndük kendimize.
biftek az pişmiş
salata bol sirkeli idi
bir yoğurt
tadından yenmedi.

16 Ocak 2010 Cumartesi

lemonade-planet funk

this is how it goes down!

cumartesi
haftanın yorgunluğu üstümde olsun diye iki dakikalık saygı durusunda durdum
sonra dişlerimi fırçaladım
sonra biraz bağırdım
daha birinci ayın onaltısıydı
ben şimdiden tam yirmi üç buçuğumu geçmiştim
frenleri patlamış(ki işin aslı öyle değil patlayan birşey yok başka bir durum halk arasında patlama deyimi yerleşmiş sadece) bir kamyondan hallice yirmi dördüme doğru durdurulamaz bir hızla ilerliyordum.
awesome görünen düzen abidesi hayatımı
hani
iyi aile
iyi sevgili
iyi okul
iyi evlat
dörtgenini
ayrı ev
ayrı iş
ikizlerine takas etme hayalleri beni almış götürmüştü
ağzımın sağından akan barcelona çikolatasının tadını almak bile miğdemi alt üst ediyordu
ve hava gene istanbulun az bulunan sürümünün kalitesiyle soğuktu
gene tankerleri izledim.
birazda pink bağırdı.
sonra sessizleştik.
valizime kayan gözlerimi tekrar ekranıma odakladım
her gidenin ardından yazılan yazıları toplasam iyi kitap olurmu diye düşündüm
her insanın hayatından en çok giden bir diğer insanın da ancak ve ancak kendi olabileceğini düşündüm gene
yedekle yedekle
yedekle dedi bana
yedeklerle
devam etmenin çikolata kadar bulandırıcı olduğunu bile bile hemde
iki yüzlü şey
hatta BEŞ yüzlü.))
dün bir ara aziz dostum sbist le konusmayı özlediğimi düşündüm
sonra özlediğim kişinin uzun süre önce eskitilmiş bir bar duvarının hemen sağında
yeşillerle kontrast oluşturan gömleğiyle bir fotoğraf karesinde mahsur
kaldığını
son depremde çıkan yangında da bütün albümlerin yandığını
yok olduğunu hatırladım.
bir sepet baharatlı elma dilim patates ve chicken fingers please!
ve bira bira bira
bir içki olsaydım kesinlikle bira değil
daha ağır daha
akılda ağızda beyinde kalıcı birşey olurdum sanırım
ama kesinlikle bayıldığım bad ass erkek arkadasım bira olurdu.)

Better late than never and
Better without you

böyle birşeyler işte.

15 Ocak 2010 Cuma

don't hold back

yere ayak bastıgında öğlen güneşi çıkacak gücü olsaydı
tepemizde olurdu
kafası kocaman
fikirleri rüzgarda uçuşan saç tellerinden halliceydi
ve saat daha üç ü bulmadan seni aklından tamamen çıkarmıştı
evine girdiğinde
yıllarca girilmemiş her evde olan o donuk hava asılıydı
paltosunu attığı koltuğa kadar yarıldı donmuş toz parçaları
ve balkon kapısına ilerlerken de kalan çatlaklar
ilerleyip yere düştü her zerre.
soğuk deniz havasını çekti içine
farketmeden çok derin belki
burun delikleri nin gerisinde boğazında bir acı hissetmesine sebep olacak kadar
derin.
ilerde tankerler vardı demirlemiş
ve aklındaki her yalnız kaldığında bir köşelerden çıkıp gelen gitme isteğinin
resmi olduklarını düşündü gemilerin
ve üzüldü
kadınlardan gemi tayfası miçosu olmaz..
damn.
sense saat daha 3ü bulmadan çıkmıştın aklından
daha kirli birşeyler vardı aklında
daha karışıktı
daha mutlu hissediyordu kendini
para dolu domuzcuk kasası kırıldığı anda
içi hafiflemişti.
kopuk hissediyordu evet
ve aklında dün e dair tek kelime yoktu
sadece belki 5 gün öncesi
belki
bir çığlık
yada gırtlağın aldığı sevimsiz şekiller
ama bir yüzden öte
bir fikir
sonra gözlerini kıstı
rüzgardan dolmuşlardı
iki yanağından iki ayrı göz yaşı akıp çenesinde birleşti
dudaklarına dokundu
hızlıca arkasını döndü manzaraya
ağlamış gibi gözüksede ağlamıyordu
bana baktı
üstüne oturduğum masaya doğru geldi
bir kaç santim ötemde durdu
nefesini yüzümde hissediyordum
"kocaman yastıkların arasında o gün yatarken düşündüm.."
"çok fazla mor diyemi?"
"hayır nefesini düşündün.."
"derin mimik izlerini düşünüyordun"
"hayır onlara bakıyordum..ama düşündüğüm nefesiydi."
"nefesi sigara kokuyor.."
"mimik çizgilerinin derinliği çok şey yaşadığı için.."
"nefesini düşünüyordum evet..nefesinin yüzüme vurmasından rahatsız olmamamı.."
"bunu ona söyledin sanırım?"
"söyledik mi?"
"ne nefesi ne pis olması rahatsız etmiyordu beni.."
"normalde sevmediğin şeyleri birinde sevmeye başlarsan bunun anlamı nedir?"
"sevmekle farkına varmamak aynı şey mi?"
"sevmek çok iddialı bir kelime mi?"
"kelimeden korkmanın sebebi belli mi?"
"ben korkmuyorum."
"korkmuyorum ben!"
"ağlamak zayıflık göstergesi değil o zaman.."
"sebep rüzgardı.."
"küçükkende yalan söyleyemezdin.."
"seni saat 3 ü bulmadan unuttum!"
"daha değil ama 3 güne inanacaksın bu dediğine, 3 haftayada yüzümü bile hatırlamayacaksın.."
"yastıkları?"
"hiçbirşeyi.."
"mimik çizgileri?"
"belki sadece derinlikleri.."
"kirlendik mi?"

her zamankinden temizdi
uzandı dudaklarıma dokundu
her zamankinden farklılardı.
beni saat üç den önce unutmuştu
4 e doğru da deliksiz uyuyordu..
gittiğimi görmedi.balkonun kapısını kapattım.
üstüne örttüğüm paltomu aldım.
10 matinesine yetiştik.
güzeldi.
eğlendim.

'yeter' in sözlük anlamı

*yeter

sf. 1. İhtiyacı karşılayacak kadar olan, kâfi. 2. ünl. �Kâfi, yetişir, yeterli� anlamlarında bir söz.
Güncel Türkçe Sözlük


*yeter Osm. kâfi

(matematik)
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu 1963


*Yeter Köken: T.

Cinsiyet: Erkek
Sonuncu olması istenen çocuklara verilen bir ad.
Cinsiyet: Kız
Sonuncu olması istenen çocuklara verilen bir ad.
Kişi Adları Sözlüğü

-*-

13 Ocak 2010 Çarşamba

11 Ocak 2010 Pazartesi

pazartesi

+
küçük domuzcuklar dolaşıyor aklımda
hiçbir zaman doğranıp domuz jambonu olmayacak
pamuk helvadan yapılmış domuzcuklar
çamur niyetinede eritilmiş çikolatada yuvarlanıyorlar.
annelerinin adı koma
şeker koması.)
ben eskiden böyle şeyler hayal etmezdim ya..
yaratıcı hayal gücümü tatlı şeylere kullandığım olmuştu ama
tatlılık hiçbirzaman en somut anlamıyla değildi.
basbayağı şeker krizi bu yav.s

güneş gitti
saatte kemale erdi.
bulaşık larla yıkanıp gossip vakti şimdi


+
pj harvey i lan it diye bağırırken hayal ettim
yakışabileceğini düşünüyorum
hatta eminim bundan
bir gün karşılaştığımızda tavsiye edeceğim.

+
değişik tepkiler alıyorum
çeşit veya boyutları değil
geldikleri yön aklımı karıştırıyor.
kırıyorsa gene yönü kırıyor.

altına olan ilgim artarak sürüyor
ben herkessiz herşeyim psikolojisi bedenimi ele geçiriyor.)
memnunum diyerek yalan söylemekten se
gözlerine bakıyorum soranların
memnun kelimesi hislerimi tarife yetmez çünkü
ama öyle bir safsata var ya
gözler ruhumuza açılan pencerelerr

iğne görünce ağlamayan bir çocuk
yada köpekten kediden korkmayan,
büyüyerek böcek fare görünce çığlık atmayan bir kadın oldu

eriyorum inceden
fiziken eridikçe aklıma barfiks çektiriyorum
güneş de ruhumun gıdası oluyor
akıl sağlığımı altın oklarıyla vurup dünyaya çakıyor

hoşumada gitmiyor değil yani..

ama hislerim memnunluk kadar vasat bir tanımla açıklanamaz evet.

7 Ocak 2010 Perşembe

watch me as I flow



avatar:
çok bayılanlar
"ah o ormannn ah o nasıl akıllıca ah oh"
gibi yorumlarla gelenler
açsınlar orman için hayao miyazakinin prenses mononoke sunu
uçan adacıklar için howls moving castle ını izlesinler
konu içinde pocahontas yeterli olur sanırım..
c'mooonnnn...


vavien:
çok keyif aldım
gerçekten güzel
ama hayır taylan biraderlerin daha coen kardeşler olmasına
eppey bir yol var
ritmik ses ve görüntü akışına hayran kalanlar
(misal çocuğun mastürbasyon sahnesi)
açıp delicatessen ı yada amelie yi izleyebilirler
lakin jean pierre jeunet bu tip geçişlerde kat be kat ustadır
ama tabii böyle bir yol seçip bunu böyle güzel uygulayabildikleri
için tebrikler tebrikler ama bu bir keşif değil yani.

adını sen koy:
hani artık bir rol de bir insana yapışmasın değil mi?
gereksiz süslü
gereksiz kısa buldum ben
eskişehir i gösterim güzel
reklam iyi
ama kalanı biraz kopuk ve gereksiz geldi
hani ne oldu
sıkılmadık
ama ne oldu
bize birşey katmadı.


birazda eskiler:

district 9:
konusuna görselliğine herşeyine bayıldım
evet konu kaşarlıydı
evet yaratıklar çizgi filim variydi
hatta konusma şiveleri dahi abartılıydı ama
çok sevdim yani
sıkılmadan sonuna kadar vay vay vay diye izlenebilir.
gerçekten o geminin altında toz toprakta gibi buluyor insan kendini
hemde 3 boyutsuz(!)



-şimdilerde gelecekten bir gün ü bekliyorum
beklentim çok olmasada merak merak merak
-birde ninja assasin sanırım onu
sırf biraz kaliteli dövüş filmi için
-birrrde
woddy harrelson için zombie land
-cheri ye gitmeyi düşündüm ama gözüme fazla ağır geldi.

neyse zaten bu haftasonunun müzikal + medikal yoğunluğuna bakarak
sinemaya zaman kalmıyacağını beyan etmek çok anlamsız olmaz sanırım.))

just dance

*
What were you wanting?
(What was it you wanted?)
I just want to say
(I just want to say dont ever change)
dont ever change now baby
(and thankyou)
and thank you
(I dont think we will meet again)
I dont think we will meet again
and you must leave now before the sunrise above sky scrapers The sin and ...
(and we must leave now before the sunrises over the sky scrapers and the city landscape comes into being, the sweat on my skin ...)

-*-


*



moderat a çarptım listede
ister istemez modeselektor a yöneltti bu beni
derken dj dedi onların haftasonu konseri var burdaa
oh dedim
gitmeliyiz
ctesi ki yoğun medikal programımı aşabilirsem o zaman dedim
atalım kendimizi eyüplere ottolara
modeselektor lere
derken bir mırıltı duydum "ama..ama..." diyerek burun çeken
noldu dedim
"ama ama..ctesi aksam little dragon vardı sen söz vermiştin bana:((" dedi
oh no dedim
tamamen aklımdan çıkmış
tamam o zmn bakarız toplaşıp
dediğim gibi medikal trafiğim izin verirse üşengeçlik durumumuza göre karar veririz ne yapacağımıza dedim ki gözüm soul stuff diye yanıp sönen mükemmel teknolojik telefonumun ekranına kaydı
DAMN!
ctesi benim aklımdaki tek program soul stuff..
o adamlara dayanamıyorum..
humm
neyse dj i de senide üzmeden benim istediğimi yapmanın bir yolunu bulucaz artık
god I m gonna hate saturdays!

6 Ocak 2010 Çarşamba

you blew up my body..but I blew your mind..



I can't believe that life's so complex
When I just want to sit here and watch you undress

This is love, this is love
That I'm feeling
This is love, this is love
That I'm feeling
This is love
That I'm feeling

Does it have to be a life full of dread
I wanna chase you round the table, I wanna touch your head

You're the only story that never been told
You're my dirty little secret, wanna keep you so

Come on out, come on over, help me forget
Keep the walls from falling as they're tumbling in
Come on out, come on over, help me forget
Keep the walls from falling on me, tumbling in



this is love..this is love...