25 Ağustos 2013 Pazar

hiç

Yormak istemiyorum artık kimseyi, yorgunum zira.
Kelimeleri yan yana getiresim yok kendimi anlatmak için.
Yeni bir alfabe arıyorum konuşabilmek için.
Hiç söylenmemiş sözler duymaya ve yeniden cümleler kurmaya ihtiyacım var.
Yetmiyor bildiklerim.




Nescafe yi sıcak suyu koyduktan üstüne kaşık kaşık atmayı seviyorum. Çünkü çıtır çıtır bir ses çıkartıyor ve bu çok hoş.  Ama genelde bardağa direk sıcak suyu koyamiyorum çatlar diye o yüzden nescafe koyacağım kaşığı içine koyuyorum bardağın ilk önce. Kaşık islaninca artik nescafe den aynı citirti çıkmıyor. İkinci bir kaşık kullanmam gerekiyor o da israf. Hayat pek zor.

10 Ağustos 2013 Cumartesi

I need to know now

yazmaya müziksiz başladım değişiklik olsun diye
müzik arkadan geliyor
hava felaket sıcak
soğuk bir bira açtım
biraz daha özgürleşmiş bir bira
farklı insanlar
farklı fikirler
biraz daha iyi
geçen 2 yılın ardından
sonunda biraz boşalttım kafamı
gereksiz anılar insanlar
aklıma kazınıp kalan cümleler
bazılarının sahipleri adım gibi eminim
bu durumdan memnun
onlara inat diye değil belki ama
biraz daha çok kendime yer açmak için
insanlara anlattım dediklerini
yaftaladıklarını
o gün havadan bahseder gibi anlattım
bazen sadece masanın ortasına attım
insanların tepkilerini izledim
o cümleyle ilgili yorumlar yaparlarken
ya da yapmazlarken
yüzlerini inceledim
yazı yazarken gelmeyen arka plan şarkısı orada girdi
bazen dediklerini anlamak için çok çaba harcamam gerekti
bazen dediklerini duymak için çok çaba harcamam gerekti.
çalıştım
çok çalıştım
sahil de biramla çalıştım
kumda ayaklarım yanarken çalıştım
şezlongda yatarken dans ettim
çalışırken saati unuttum
dans ederken saati unuttum
ne zaman negatif bir şey gelse göğsümde erittim
pozitif bir şey koydum
insanları izledim
ne zaman bana bakmasalar izledim
gözlerimi kıstım
mimik mimik
baktıklarında da gülümsedim
yan masadakiler korktu benden
çocuklarını alıp gittiler
inadımı kendime kadar aldım
gururumu kimsenin ulaşamayacağı bir yere koydum
kalan herkesi her şeyi de yere koydum
halının desenlerine dizdim
üstlerine bastığımda kemikleri batıp legolar gibi canımı yakmasınlar diye
yürürken göz ucuyla baktım.




hayat enteresan her zaman ki gibi
biraz da eğlenceli
işin aslı tatil şart





yürüyorum yeri hissetmiyorum
ellerimi yana açıyorum parmak uçlarımı tellere değdiriyorum
nereye gittiğimi çok iyi biliyorum
nereye gitmek istediğime yolda karar veriyorum.