24 Eylül 2009 Perşembe

su

bugün değil
ama epeydir
ben biraz sancılı biraz düşünceli
sıkıntılı biraz
biraz çığlıklarla
biraz elimi ısırarak
gözlerimden yaşlar boşandı
ve doğdum..
kocaman bir bebekken
yaşlı bir kadın doğurdum
gözlerinin etrafı kırış kırış yapayalnız.
aklında birtek mavilikler var.
bencil ama yorgun.
umut değil ekmeği artık.
ve emeklemediğinden yerlerde değil gözleri.
görüyorum benin bana kaybettirdiklerini
ellerimden terli parmakları kayıp gidiyor ve her denizin aksi yönünden
tepelerden estiğinde rüzgar kulağıma
şikayet dolu sesleri çalınıyor.
hak veriyor içimden çıkan yaşlı kadın
bebekse hala ağlıyor ellerine batmış kıymıklara
ama gene gözü yollarda
--
yepyeni bir başlangıç dedim yolda
seçme şansı
kendi hayatına kimseye sormadan yön vermek
sonuçlarını kaldırmayı göze almak
şikayetleri kabul edebilecek tek kişi olmanın ağırlığını
sırtlaya
bilecek miyim?..

sorusunun bir opsiyon olmadıgını görmenin verdiği
şok mu?
yada
yaşlılığın verdiği eklem ağrısı mı?..
her ne ise bu
çok şehit bıraktı ardında bu bebek
ve çok kalp yedi büyümek için
artık
ağzında sadece kan tadı
ellerinde başka kalplerin terleri
ve gözlerinde hep geçmişin gözyaşları var
tuzdan çatlayana kadar dudakları
yürüsün şimdi..
--
bundan sonrası yeni..

Hiç yorum yok: