too bright to even see the sun
more and more sand in my eyes.
30 Ağustos 2011 Salı
27 Ağustos 2011 Cumartesi
tüm vazgeçtiklerime
insanlar bütün canlılardan değişik ama birbirlerine pek benzerler.
kızgınlık;
kişiler kızanların kızgınlıklarının anlam ve önemini hep o kızgınlık bittiğinde ve kızan gittiğinde anlıyorlar, eksikliğini o zaman anlıyorlar.
geç oluyor tabi her önemli şey gibi geri dönüşü olmaz oluyor.
sarılmalı kızana. hep kızsın kişiye diye gözünün içine bakmalı.
önemsenmemek cezalardan en büyüğü sanırım.
vazgeçilmekse cinayete teşebbüsten az farklı.
kızgınlık;
kişiler kızanların kızgınlıklarının anlam ve önemini hep o kızgınlık bittiğinde ve kızan gittiğinde anlıyorlar, eksikliğini o zaman anlıyorlar.
geç oluyor tabi her önemli şey gibi geri dönüşü olmaz oluyor.
sarılmalı kızana. hep kızsın kişiye diye gözünün içine bakmalı.
önemsenmemek cezalardan en büyüğü sanırım.
vazgeçilmekse cinayete teşebbüsten az farklı.
25 Ağustos 2011 Perşembe
15 Ağustos 2011 Pazartesi
14 Ağustos 2011 Pazar
13 Ağustos 2011 Cumartesi
hayat=hayat
herkes üzülmeyi methediyor
üzülmeye özeniyor
herkes acısını anlatırsa eğer iyice
karşısındakiler çevresindekiler onu anlar sanıyor
iyice anlatabilirse hatta belki bir gün
anlamasını istediği o tek kişi bunu içinde hisseder bile sanıyor.
o herkese bir nasihat çok da yaşlı olmayan birinden,
kimse kimsenin acısını hissetmiyor
hatta ilgilenmiyor bile
o size biraz değer vermiş olanlar sadece inanıyor hala umurlarında ise,
sesinizi hatırlıyor yüzünüzü gözlerini kapattıklarında görebiliyorlar ise,
inanıyorlar ki gerçekten acınız var içinizde içinizi sıkan kesen kanatan bir şey var.
ama hissetmiyorlar.
hissetseler de siz sadece acı içindesiniz diye geri dönmezler size
dönseler de kalamazlar.
çünkü kimse değer verdiği o bir kişiyi bıraktığından daha kötü bir yerde gördü diye ona dönmez
dönse de kalamaz
sadece daha uzağa gider.
elinizde soğuk bir el karşınızda içi boş bir beden kalır
aklı hep o çok uzaktaki sizde kalır güçlü gülümseyen,gözleri mutluluktan ıslak ıslak elini uzatmış ,geri baktığında görmek bulmak istediği ama sizin hiç olamadığınız.
ve gün geldiğinde o kabuk bile gider elinizden.
acınızla siz kalırsınız tekrar
ama belki en azından o zaman acının ne kadar değerli ne kadar insanın içine ait olduğu görülür ,
aynı hatalar tekrarlanmaz,
kol kırılır yen içinde kalır
kan kusulur kızılcık şerbeti içtim denir.
ve bir gün o değerli gene bulunur.
her şey yeniden başlar.
her şey çok güzel olur.
üzülmeye özeniyor
herkes acısını anlatırsa eğer iyice
karşısındakiler çevresindekiler onu anlar sanıyor
iyice anlatabilirse hatta belki bir gün
anlamasını istediği o tek kişi bunu içinde hisseder bile sanıyor.
o herkese bir nasihat çok da yaşlı olmayan birinden,
kimse kimsenin acısını hissetmiyor
hatta ilgilenmiyor bile
o size biraz değer vermiş olanlar sadece inanıyor hala umurlarında ise,
sesinizi hatırlıyor yüzünüzü gözlerini kapattıklarında görebiliyorlar ise,
inanıyorlar ki gerçekten acınız var içinizde içinizi sıkan kesen kanatan bir şey var.
ama hissetmiyorlar.
hissetseler de siz sadece acı içindesiniz diye geri dönmezler size
dönseler de kalamazlar.
çünkü kimse değer verdiği o bir kişiyi bıraktığından daha kötü bir yerde gördü diye ona dönmez
dönse de kalamaz
sadece daha uzağa gider.
elinizde soğuk bir el karşınızda içi boş bir beden kalır
aklı hep o çok uzaktaki sizde kalır güçlü gülümseyen,gözleri mutluluktan ıslak ıslak elini uzatmış ,geri baktığında görmek bulmak istediği ama sizin hiç olamadığınız.
ve gün geldiğinde o kabuk bile gider elinizden.
acınızla siz kalırsınız tekrar
ama belki en azından o zaman acının ne kadar değerli ne kadar insanın içine ait olduğu görülür ,
aynı hatalar tekrarlanmaz,
kol kırılır yen içinde kalır
kan kusulur kızılcık şerbeti içtim denir.
ve bir gün o değerli gene bulunur.
her şey yeniden başlar.
her şey çok güzel olur.
12 Ağustos 2011 Cuma
yumurta kalesi
dediklerini yapmak zor.
demesi kolay demesi doğru.
herkes alkışlarken.
hayır demek zor doğruna.
ama imkansız değil
sadece deli gibi can yakacak kadar zor.
hastalık gibi demeye dilim varmıyor.
düşüncesini bile beynim kovuyor.
bazı şeyler gerçekten
el,dil hiç bir şey değmeden o küçük bölmede bembeyaz kalıyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)