30 Eylül 2016 Cuma

Cinnet

Cinnet
Sanırım şöyle bir şey olabilir:
"Minibüs durağının az ilerisinde
ama hala minibüs durağının yolunda
ezilmiş
ama öyle böyle değil
kıyma gibi görünene kadar ezilmiş
böyle pembe
taze
bir yavru kedi cesedi gördüğünüzde
ilk minibüsü durdurup
adamın kafatasını kırana kadar
ona levyeyle vurmak."
Ama böyle kolunuz yorgunluktan kesilinceye kadar
yüzünüz gözünüz başka birinin kanı ve doku
parçalarıyla
kaplanana kadar
sonra salak bir sırıtmayla geriye düşüp oturarak
önce gülmeye başlayarak
sonra ağlamaya



Belki o adam hiç bir şey ezmedi hayatında
Belki birini öldürmüştü
Belki o gün ilk iş günüydü
Belki kızını taciz ediyordu
Belki dün gece çocuğu oldu
Belki kendi orospu çocuğuydu

Belki belki belki


bir sürü pozitif ve negatif belkiler

ama

işte



cinnet



sanırım cinnet böyle bir şey.






ve hayır




"yok bence öyle değil "
yorumlarınızı götünüze sokun




saygılar.

24 Eylül 2016 Cumartesi

Brr

çok soğuk ya
beynim donuyor ne anlatacağımı unutuyorum
neyse hatırlayınca yazıcam.

8 Eylül 2016 Perşembe

Tuhaf Şey







3 yıl boyunca canım, hiç mi beni sevmedin? 
aşka doyunca canım, sevgim artık bitti dedin! 
tuhaf şey sevilmek canım, herkese çok fazla gelir 
insan hep aşk ararken canım, buluğundan iğrenir 
garip varlıklarız, başkasında kendini hep arar varlıklarız 
bulduğumuz an uzaklaşan... 
bana anlattığın canım, hiç bir şey doğru değil 
sana anlattığım canım, aşkım aslında zor değil 
tuhaf şey sevilmek, kendini üstün görmek 
altta kalan sevgiden, imkansızı beklemek!

6 Eylül 2016 Salı

Are We Ready?

Bir koltukta oturuyorum
Kadın bana mantıklı şeyler söylüyor.

Benim de ona söylemek istediğim şeyler var bir süredir.
Mesela o far ona yakışmıyor
Ya da saçlarını daha farklı yapabilir.
Tırnakları da bilmiyorum neden
itiyor beni bazen.

Bugün kırmızı oje sürmüş ama
en azından bunun için susabilirim
yutabilirim bu mantıklı ama kırıcı yorumlarımı

Konuşmaktan konuşuyoruz.
Konuşamamaktan konuşuyoruz.
Konuşmam gerekiyormuş.
İçime bakmam gerekiyormuş.

Dedim ya
Mantıklı şeyler söylüyor.

Saatime bakıyorum.

O da bakıyor.
Tedirgin gülümsüyor.

Benden korktuğunu düşünüyorum.
Boyumdan posumdan değil
Kaçmamdan.

Kaçmıyorum be
oturuyorum işte.

Sen bana bak.





Bir kitap okuyorum.
Hikayeci bir baba ve onun oğluyla alakalı

Bu hikayeyi oğlan anlatıyor ama
başarılı bir kitap
kucaklıyor
güzel ormanlara nehir göl kenarlarına taşıyor insanı

bitmesin diye bir çaba harcıyorum okurken kitabı
bazen oluyor böyle farkındayım.

ve burada paylaşamayacak kadar kıskanıyorum gene bu kitabı.))






size burada normallik vadedilmedi
hatta hiçbir şey vadedilmedi
dağılın ulan.
.))





olur olmaz nedenler

Geçmişin şeytanları
Günümüzün hayaletleri olarak dolaşıyorlar aramızda.
Ve bununla ilgili yapabileceğimiz hiç bir şey yok
Markete giderken içlerinden geçip yürüyeceğiz
Ama sadece içimiz ürperecek
Nedenini hiç bilemeyeceğiz.

Bir çakmak hiçbir zaman bir daha sadece bir çakmak olmayacak.

mükemmel bir şekilde sildiğimiz her anı

mükemmel bir şekilde her an aklımızda olacak
ve biz bunun farkında bile olmayacağız.

"tekila bir kere çok içmiştim, kusmuştum ondan içemiyorum artık"
derken bulacağız kendimizi ona buna
ama aslında sebebi apayrı olacak
ve işte biz bile bilmiyor olacağız bunu.

bazen bir şey dürtecek
bir bakayım bu neden böyle diyeceğiz
bir soluk duracağız belki yolda
yetişsin bir yüzünü görelim diye




her seferinde daha hızlı koşarken bulacağız kendimizi.

ama hayaletler koşmaz uçar.)
süzülürler.

korkmaya lüzum yok
bizde bir yerlerde
birilerinin hayaletiyiz.

bilmem
beyaz bana yakışır

siyah kadar olmasa da.