16 Haziran 2010 Çarşamba

adımı yüzüme söylersin

"gözlerinden sızan karanlıklar
umrumda değil
ne şimdi ne sonra ne boşluklar
umrumda değil
düşerken son bir kez yalana
benimsin benim
yalansan yalanı severim
elimde değil.."

gün biraz gülmekti
soranlara
aklıma birşey geldi demekti
farklılığı görmekti
itirazlardı
elde değildi ama
gün soluktu
sıcaktı
boyunda bir kaşıntıydı
güzel anılar aramaktı
sıcakta serin dondurma topları gibi
onları beynin üstünde eritmekti
serinliği yutmak
elin kolun kırılmasıydı gün
tüylerin ardarda diken diken olmasıydı
o batma hissi
ve verdiği hazdı
gene aklın labirentlerinde komik birşeylerdi
kıkır kıkır
neye gülüyorsun?
aklıma birşey geldi..
bilmedikleri şeylere
gülünmesini sevmemeleriydi insanların gün
gün sıkıcıydı
şaşırtıcıydı tam sıkılırken
biraz özlemdi
azıcık bulanıktı
uzun süredir giyilmeyen bir elbise
tamamlayan çanta ve ayakkabılardı gün
beğeni bakışları iltifatlar
alışılmışın nasıl uzaklaşılmış olduğunun farkedilmesine sebepti hatta
biraz soluktu
küçüktü
ama tıklım tıklım doluydu
tam üçbuçuk saatti
yorucuydu
yorgunluk genede çok ender böyle mutlusu bulunurdu
minnet ti belkide bu sebeple
az şikayet
az çirkeflikti

Hiç yorum yok: