15 Ekim 2012 Pazartesi

herkes mutlu olsun istedim oldular.

elim varmıyor.
elim varıyor.
her şeyi atıyorum.
her şey demek yalan demek.
hafızamın bir bölümü alınmış gibi
zaman zaman
bazı akşamlar hepsi başucumda oturup uyanmamı bekliyor.

eskiden denizi haber veren güzel martı çığlıkları
artık birer çirkin gürültü değil mi?

aldığın doğru kararlar
çizdiğin mantıklı yollar
tek tek parmaklarımın arasında
hiç bir şey kayıp  gitmiyor.

dün gece garip bir rüya gördüm

ben gene benin karşısında oturuyordum
üstümde ya straplez bir bluz vardı ya da çıplaktım
ikisi de olabilir çünkü bir sandaldaydım.
karşımdaki ben bir ayna gibiydi belki de aynaydı
ama omuzlarından tuttum onu
sarstım
bir deli gibi gülümsedim
o da bana aynı şekilde karşılık versin diye
aynalar öyledir çünkü evet
ama o vermedi
o sadece ben onu sarsarken biraz gülümsedi
böyle yarım ağız
hafif ürkek
çattık deliye hesabı.

bıraktım omuzlarını
korktum hatundan
kısacık saçları vardı
geçmişime benzer biraz
bana masum masum baktı    yüzü fazla beyazdı
yanakları fazla dolgundu
fazla saftı
ileri uzanıp öpmek istedim
o zaman da kayboldu
ellerim sandalın kenarında
suya baka kaldım.

akarsulara bakmayı hiç sevmem tabii
geri çekildim oturdum.





başka bir rüyaya dedim.

Hiç yorum yok: