15 Ocak 2010 Cuma

don't hold back

yere ayak bastıgında öğlen güneşi çıkacak gücü olsaydı
tepemizde olurdu
kafası kocaman
fikirleri rüzgarda uçuşan saç tellerinden halliceydi
ve saat daha üç ü bulmadan seni aklından tamamen çıkarmıştı
evine girdiğinde
yıllarca girilmemiş her evde olan o donuk hava asılıydı
paltosunu attığı koltuğa kadar yarıldı donmuş toz parçaları
ve balkon kapısına ilerlerken de kalan çatlaklar
ilerleyip yere düştü her zerre.
soğuk deniz havasını çekti içine
farketmeden çok derin belki
burun delikleri nin gerisinde boğazında bir acı hissetmesine sebep olacak kadar
derin.
ilerde tankerler vardı demirlemiş
ve aklındaki her yalnız kaldığında bir köşelerden çıkıp gelen gitme isteğinin
resmi olduklarını düşündü gemilerin
ve üzüldü
kadınlardan gemi tayfası miçosu olmaz..
damn.
sense saat daha 3ü bulmadan çıkmıştın aklından
daha kirli birşeyler vardı aklında
daha karışıktı
daha mutlu hissediyordu kendini
para dolu domuzcuk kasası kırıldığı anda
içi hafiflemişti.
kopuk hissediyordu evet
ve aklında dün e dair tek kelime yoktu
sadece belki 5 gün öncesi
belki
bir çığlık
yada gırtlağın aldığı sevimsiz şekiller
ama bir yüzden öte
bir fikir
sonra gözlerini kıstı
rüzgardan dolmuşlardı
iki yanağından iki ayrı göz yaşı akıp çenesinde birleşti
dudaklarına dokundu
hızlıca arkasını döndü manzaraya
ağlamış gibi gözüksede ağlamıyordu
bana baktı
üstüne oturduğum masaya doğru geldi
bir kaç santim ötemde durdu
nefesini yüzümde hissediyordum
"kocaman yastıkların arasında o gün yatarken düşündüm.."
"çok fazla mor diyemi?"
"hayır nefesini düşündün.."
"derin mimik izlerini düşünüyordun"
"hayır onlara bakıyordum..ama düşündüğüm nefesiydi."
"nefesi sigara kokuyor.."
"mimik çizgilerinin derinliği çok şey yaşadığı için.."
"nefesini düşünüyordum evet..nefesinin yüzüme vurmasından rahatsız olmamamı.."
"bunu ona söyledin sanırım?"
"söyledik mi?"
"ne nefesi ne pis olması rahatsız etmiyordu beni.."
"normalde sevmediğin şeyleri birinde sevmeye başlarsan bunun anlamı nedir?"
"sevmekle farkına varmamak aynı şey mi?"
"sevmek çok iddialı bir kelime mi?"
"kelimeden korkmanın sebebi belli mi?"
"ben korkmuyorum."
"korkmuyorum ben!"
"ağlamak zayıflık göstergesi değil o zaman.."
"sebep rüzgardı.."
"küçükkende yalan söyleyemezdin.."
"seni saat 3 ü bulmadan unuttum!"
"daha değil ama 3 güne inanacaksın bu dediğine, 3 haftayada yüzümü bile hatırlamayacaksın.."
"yastıkları?"
"hiçbirşeyi.."
"mimik çizgileri?"
"belki sadece derinlikleri.."
"kirlendik mi?"

her zamankinden temizdi
uzandı dudaklarıma dokundu
her zamankinden farklılardı.
beni saat üç den önce unutmuştu
4 e doğru da deliksiz uyuyordu..
gittiğimi görmedi.balkonun kapısını kapattım.
üstüne örttüğüm paltomu aldım.
10 matinesine yetiştik.
güzeldi.
eğlendim.

Hiç yorum yok: