11 Ocak 2010 Pazartesi

pazartesi

+
küçük domuzcuklar dolaşıyor aklımda
hiçbir zaman doğranıp domuz jambonu olmayacak
pamuk helvadan yapılmış domuzcuklar
çamur niyetinede eritilmiş çikolatada yuvarlanıyorlar.
annelerinin adı koma
şeker koması.)
ben eskiden böyle şeyler hayal etmezdim ya..
yaratıcı hayal gücümü tatlı şeylere kullandığım olmuştu ama
tatlılık hiçbirzaman en somut anlamıyla değildi.
basbayağı şeker krizi bu yav.s

güneş gitti
saatte kemale erdi.
bulaşık larla yıkanıp gossip vakti şimdi


+
pj harvey i lan it diye bağırırken hayal ettim
yakışabileceğini düşünüyorum
hatta eminim bundan
bir gün karşılaştığımızda tavsiye edeceğim.

+
değişik tepkiler alıyorum
çeşit veya boyutları değil
geldikleri yön aklımı karıştırıyor.
kırıyorsa gene yönü kırıyor.

altına olan ilgim artarak sürüyor
ben herkessiz herşeyim psikolojisi bedenimi ele geçiriyor.)
memnunum diyerek yalan söylemekten se
gözlerine bakıyorum soranların
memnun kelimesi hislerimi tarife yetmez çünkü
ama öyle bir safsata var ya
gözler ruhumuza açılan pencerelerr

iğne görünce ağlamayan bir çocuk
yada köpekten kediden korkmayan,
büyüyerek böcek fare görünce çığlık atmayan bir kadın oldu

eriyorum inceden
fiziken eridikçe aklıma barfiks çektiriyorum
güneş de ruhumun gıdası oluyor
akıl sağlığımı altın oklarıyla vurup dünyaya çakıyor

hoşumada gitmiyor değil yani..

ama hislerim memnunluk kadar vasat bir tanımla açıklanamaz evet.

Hiç yorum yok: