26 Mart 2011 Cumartesi

guess

I can't get the idea
of human taking the lives of human above all the living things..

yep..that's intro..
and yep it's because I've just read an article about
the famous bear knut who recently died due to brain conditions in Berlin.

no this is not something about knut specially
I haven't even known her before this article.
but it got me thinking
most of the people will think about this
"while there is so many bad things happening all around the world like the war in libya and the crisis in Japan for example who the fuck cares about a polar bear???"
nobody should apparently..
but why?
what gives a human to think of its specie to be above 'em all?
I havent thought about this before
and don't have much idea but I am sure most of the people will say
the thinking ability seperates human from all animals
because we are not only feeling but also understanding what we feel
and due to the fact of understanding we can also classify our feeling
and that makes us the most special ,unique snowflake all in universe ...
I guess..

or no
I guess not
not knowing that if another living thing may be also can classify and understand some things as well
this possibility
takes away all the power from that snowflakes..
thats what I really guess ı guess..

better than translation right?

day after day
I am feeling like I am developing a newer and stronger sense of smelling.
it's like filtering people from their smells and recording them with it too
but when you say "smell" it sounds like something bad I know but not like that
it's like their parfumes or sometimes like just what they ate.When I have positive thought of a human the smell record is fine when I don't it's horrible.
I dont know may be it is just a basic step of becoming more animal.)
may be not
if it is ,it is a little bit getting luckier I guess..

writing in another languange is just a test
I am testing things
I 'll "not" let you know about the results don't worry.)

girls like..

Run, whirlwind run
Further and further away
Into the sun
In, 20 minutes
Everyone will remember you when you’re gone
And your heart, is a stone
Buried underneath your pretty clothes
Don’t you know people write songs about girls like you?

What will you do when something stops you?
What will you say to the world?
What will you be when it all comes crashing
Down on you little girl?
What would you do if you lost your beauty?
How would you deal with the light?
How would you feel if nobody chased you?
What if it happened tonight?

How would you cope it the world decided to
Make you suffer for all that you were?
How could you dance if no-one was watching
And you couldn’t even care if they were?
What would you do if you couldn’t even feel?
Not even pitiful pain
How would you deal if the indecisions
Eating away at the days?

Don’t you know people write songs about girls like you?
About girls like you

Everything you say is higher
All the things that make you lighter
Everything you say is higher
See it in the grey you crier

Don’t you know people write songs about girls like you?




24 Mart 2011 Perşembe

sevdiğim adam

under the milky way tonight.

süt
yoğurt
balık
ekmek
et

40 dk yürüyüş
40 dk pilates

NewYork contest...

go go dolls


wish I knew what you were looking for.

22 Mart 2011 Salı

bakalım görelim

yoğun gezi programımı paylaşmak istiyorum ama bir türlü toparlayıp uygun hale getiremedim dökümanları.
things to do listemin başında.

okul gazetesinin yurt dışı muhabirliği onayım için beni mülakata cibali kampüsümüze çağırması ayrı bir tat oldu
bir hışım cevap yazmayı planlarken durdurdum kendimi.
no need.
sıcak bir duş ve sakin bir günün ardından ele alacağım bu konuyu.

bugün yatak exchange i işine giriyorum sonunda tam ortopedik bir yatakta yatıp boynum için yaptığım zilyon egzersizin bir işe yaramasını umuyorum.
ayrıca temizlik işlerim var erteliyorum erteliyorum ama artık vaktim kalmadı.

haftalardır süregelen anlamsız hava bozukluğunun ardından sonunda ilk baharın ikinci gününde güneş tekrar bizimle
evde tekrar sıcak
memnunum ama durum beni miskinliğe iter gibi geliyor.

21 Mart 2011 Pazartesi

portami altrove

portami dove non c’è nessuno che
sappia di noi...

14 Mart 2011 Pazartesi

hor.HOR.

gözlerindeki ışık hiç
sönmez umarım diyen anne gibi
ama tabii ki bir başkasının kızı hakkında.)

11 Mart 2011 Cuma

migrenden korkan insan.

öyle
çok kolay bir şey değil.

la cipria

bir şeyler yapmanın verdiği o his
bir şeyler istemenin
istediğini alamamanın verdiği his
yada yeterince istemedim diye düşünmenin

haz değil hiç bir şey sadece hislerden oluşuyor.

neyse ne
daha genciz.

bugün prens charming geliyor.
son zamanlarda biraz kirli gri
beyaz değil
atı topallıyor belki evet nalı falan düşmüş
kılıcı paslı ki yazdığım anda
nefret ettim çok şiirsel..
ama geliyor
ve sırf eskisi gibi parlamıyor diye her şey
daha az heyecanlandırmıyor.
"non è una sorpresa, ora che lo sai??"
diyen ev arkadaşım gibi değil işte.
bir diğerine "ı am weak to him.."
derken yere bakmak gibi daha çok.

parfüm alışverişine çıkıyorum bugün.
lakin yoruldum
sıfırdan bir şeyler yapmak zor
hissi de haz a yakın
hoş değil yani
ondan eldekilerden bir kombinasyon yapayım diyorum.

aklıma evin hep güvenli olduğunu düşünürken
ya evde güvenli değilse
neresi kalır başka huzur için
diye bir şeyler daha geliyor
ojelerime bakıyorum
onu da savuşturuyorum gidiyor.

7 Mart 2011 Pazartesi

ş

kendini rationell in yapım kağıdını boyarken bulmak.
ensedeki o ağrıyla.
"kalbim yorgun benim.
susmak ağır geliyor."
dedi bugün bir arkadaşım bana
kalbim yorgun lafını ne kadar sevdiğimi düşündüm

belki acımasızlık
belki umursamazlık
olarak yorumlanabilir
belki farklı durumlar için
ikiside doğru olabilir
ama şuan için
sadece ne kadar da uygun bir laf
olduğunda seviyorum sanırım.

günlerin koşuşturması haftasonu havanında etkisiyle biraz duruldu..
annecim le güneyi talan ediyoruz
düşünmememi sağlıyor
ki bu iyi.

havadan sudan konuşamamak.)
iyi geceler sevgili günlük!

6 Mart 2011 Pazar

kedi

çok az başına gelmesini ister bazı şeylerin
ondan bazı şeyleri hiç yapmaz
yaparsa hep pişman olacağını söyler kendi kendine
40 kere söyler
batıl değilim der
ama genelde olur dedikleri
bazen özler eski halini
ama bu sadece eski halini unuttuğu için gelir başına
hayat herkes kadardır ona karşıda
ama o da herkes gibi kendine farklı baktığından
hayatı farklı sanıp yanılır.
elindekilerin değerini eline geçirebilecekleriyle ölçer
kaybettiklerini kaybedebileceğini önceden düşünürse
kaybettiğinde üzülmez
ama genede kaybettiğide elinde birşeyler kalsın ister
bunun için uraşır.
biri birşeyi istemezse ondan ama o istediklerini bilirse
içten içe
o zaman anlar
eğer isterlerse yüzünde
anlasada anlamaz.
bazen zor gibi gözükür
aslında değildir herşey gibi.
aklı bir karış havada yada yerde değildir
tek istediği sadece bir sıcak dudak bir de sıcak kucak!

4 Mart 2011 Cuma

f.ck!



canım cevizli ev yapımı(hatta anneannem yapımı) baklava istedi.
resim tam olarak içinde bulunduğum duruma tercüman!

separate and ever deadly

bazen değil sık sık kendimi düşünüyorum
herkesin böyle olduğunuda ekliyor beynim
ama ben onu çok dinlemiyorum.
neyse düşünüyorum işte
ama dışardan bakamıyorum.
sanırım..
çok korkunç aslında
dışardan nedir bilmiyorum saçlar yumuşak olunca iş bitiyor mu
mesela.
ama içten baya dikenli
bazen
bazen gene yanlış kelime
çoğunlukla
kendimi dikenli yakalıyorum
belki sabah sabah last shadow puppets ın etkisi olmuştur
belki 1 haftadır sınırsız gezmece ve bugün artık ayaklarımın
zonklama kıvamına gelmesinin etkiside vardır bu fikirlerde bilmiyorum amma
durum bu mu bu
böyle böyle
enteresan birşey
hani bende aslında türkçemin bozulmasını bekliyorum.
bazen düşündüklerinede hayret ediyorum.
dedim ya
kendimi elimde dikenlerle yakalıyorum.)
yaramaz çocuk ya
te alam.
my mistakes were made for u man!