31 Mayıs 2013 Cuma

skyscraper

40 katlı bina olmamalı ya
asansör
otis
..
çıkarken aklımdaki tek şey herhangi bir doğal afet anında
binaya bir şey olmasa bile yaşanacak olan kaos ve bununla ilgili bir acil durumu brifinginin kat maliklerine verilip verilmediği...
hadi onlara verilsin verilmiş olsun ya benim gibi yüzlerce gelip giden misafir
biz ne yapacağız
yeterli su var mı mesela 1 hafta idare edebilecek
40 kat...
yürüyerek inmek için bile zor.
offf tamam problem değil bir şey olacağının düşündüğümden değil ama gene de basıyor insanı asansör
bir kısmı açık diğer kısmı ayna
açık pencereli kısımdan altımda küçülen şehre bakıyorum, karınca boyunda insanlar değil arabalar var neredeyse
bir zamanlar aşıkmış bu kız bu şehre
peeh çekiyorum çünkü şu an bilmiyorum ama değiştim sanırım.
aklıma hengamesinden başka bir şey gelmiyor. gene de yüksekte olmak güzel sanki sıyrılıyorum pis gazlarından kanından terinden.
aynadaki görüntü manzaradan farksız gittikçe küçülen bir kadın
yorgunum ve şehrin yarısını geçmeme rağmen o yol şu asansör yolculuğundan daha kısaydı.
kat numarasına bastım mı diye bakıyorum o an. asansör müziği aşağıdaki zat
sanırım o uyandırıyor beni
kat sayıları karışmış
asansör rüyası
kısa sürede 2 kere
ne iş diye aynaya bakınca da yüzüm bulanıklaşıyor
bir an orada kalıp rüyada olmanın bilincinde olmanın keyfini çıkartmak istiyorum
ama tabii ki imkansız
asansör düşmeye başlıyor
o uçma hissi
midemde kelebekler
...
uyandığım yatak aynı
karşımda felix gene uyanık
gene bana bakıyor
sana da olan biteni anlatacağım dostum
ama önce unutmamak için yazmam lazım.

dıdıdıt dıdıdıtdıtdıdıt




Hiç yorum yok: