23 Mayıs 2009 Cumartesi

coraline




dün aksam gene bir sinema günümüzde
ilk önce star trek le baslayan karar yolculugumuz
angels and demons un yanından sıyrılıp benim ısrarlarım doğrultusunda
3D de gösterimde olan coraline e kaydı.
çok değil sanırım 3 gün kadar önce
televizyonda kısa bir fragmanını görene kadar
haberdar bile değildim the nightmare before christmas ın yönetmeni olan henry selick in yeni bir film yaptıgından
t.n.b.c nin büyük hayranlarından biri
ve onların christmas parçalarına eşlik ederek büyümüş bir kızcağız olarak
sbist i kolundan sürüye sürüye filmimize girdik



3d gözlükleriyle bir süre dalga geçtikten sonra film başladı
ve başından sonuna kdr sanırım son zamanlarda gerçekten gülerek
eğlenerek
izlediğim filmler arasına oturuverdi.

karakterler ve mekanlar the nightmare before christmas la yakın olmasına rağmen renkler daha açık(genede karanlık bir film tabii)
ve sanırım geçen yılların ve gelişen teknolojinin yardımıyla
görüntü biraz daha kaliteli hale gelmiş ama
genede ana çekim tekniği gene kuklalar ve gerçek setler oldugu için(corpse bride dada tim burton bu iki teknolojiyi birleştirmişti gayetde güzel olmuştu)

stop motion ın hafif duraklamalarını seziyor insan
ama 2 nci dakikadan itibaren göz direk alışıyor
CKM nin 3D filmi arasız vermesine hayran kaldım
böylece filmin büyüsünden çıkmadan devam edebiliyorsunuz.
3D nin verdiği derinlik hissinin açıkcası abartılmış oldugunu düşünüyordum
ama filmde anladım ki
hayır.)
gözümüze gözümüze giren mekanik eller
sinek kuşları
bana gerçekten
başarılı 3 boyut diye birşey olabileceğini kanıtladı
bunun dışında mekanlar
karakterler gene senarist ve yönetmenimizin hayal gücünün en ilginç ve karanlık ve detaylı yerlerinden kopmuş gelmiş
filmin içinde omayı istememek elde değil:)
(ilk beterböceği izlediğimde hissettiğim duygularım ayaklandı.))


neyse efendim
konuya gelirsek
hepimiz küçükken birşeylerin daha iyi olmasını isteriz
senaryo da tam bu noktada kamerayı küçük bir kıza veriyor ve onun gözünden ailesini çevresini tekrar resmetmesini istiyor ve çokd a başarılı
bazı yerlerde kendimi bir bilgisayar oyununun içinde gibi hissettim
sanırım bu oyunlar yarışmalar durumuyla alakalı
ama konunun girişi gelişmesi
sonucu
bir animasyon için gayet doyurucu
izleyici sonunda istediğini alıyor
ve salonda sadece gülümseyen yüzler ayrılıyor.))
filmden çıktıgımızda dostum sbist le karar verdik ki
böyle bir aksamda böyle bir filme gitmek
diğer tercihler içinden en iyisi
hem hafif
hem memnun edici
tam bir yatmadan önce dinlenilen öykü kıvamında
oh mis.))






(filmle ilgili tek aklıma takılan
o kedi niye o kadar çirkindi.))

Hiç yorum yok: