trende hep güzel şeyler geliyor aklıma yazacak
buraya gelince unutuyorum
erken bunama belirtileri mi
ya da sıkıntısızlıktan sıkılma belirtileri mi
bilmiyorum
mogwai dinliyorum
pek güzel oluyor çizerken
beynimi projeyi.)
gülüyorum
gülüyoruz
öyleyse yarın!
31 Ekim 2012 Çarşamba
15 Ekim 2012 Pazartesi
herkes mutlu olsun istedim oldular.
elim varmıyor.
elim varıyor.
her şeyi atıyorum.
her şey demek yalan demek.
hafızamın bir bölümü alınmış gibi
zaman zaman
bazı akşamlar hepsi başucumda oturup uyanmamı bekliyor.
eskiden denizi haber veren güzel martı çığlıkları
artık birer çirkin gürültü değil mi?
aldığın doğru kararlar
çizdiğin mantıklı yollar
tek tek parmaklarımın arasında
hiç bir şey kayıp gitmiyor.
dün gece garip bir rüya gördüm
ben gene benin karşısında oturuyordum
üstümde ya straplez bir bluz vardı ya da çıplaktım
ikisi de olabilir çünkü bir sandaldaydım.
karşımdaki ben bir ayna gibiydi belki de aynaydı
ama omuzlarından tuttum onu
sarstım
bir deli gibi gülümsedim
o da bana aynı şekilde karşılık versin diye
aynalar öyledir çünkü evet
ama o vermedi
o sadece ben onu sarsarken biraz gülümsedi
böyle yarım ağız
hafif ürkek
çattık deliye hesabı.
bıraktım omuzlarını
korktum hatundan
kısacık saçları vardı
geçmişime benzer biraz
bana masum masum baktı yüzü fazla beyazdı
yanakları fazla dolgundu
fazla saftı
ileri uzanıp öpmek istedim
o zaman da kayboldu
ellerim sandalın kenarında
suya baka kaldım.
akarsulara bakmayı hiç sevmem tabii
geri çekildim oturdum.
başka bir rüyaya dedim.
elim varıyor.
her şeyi atıyorum.
her şey demek yalan demek.
hafızamın bir bölümü alınmış gibi
zaman zaman
bazı akşamlar hepsi başucumda oturup uyanmamı bekliyor.
eskiden denizi haber veren güzel martı çığlıkları
artık birer çirkin gürültü değil mi?
aldığın doğru kararlar
çizdiğin mantıklı yollar
tek tek parmaklarımın arasında
hiç bir şey kayıp gitmiyor.
dün gece garip bir rüya gördüm
ben gene benin karşısında oturuyordum
üstümde ya straplez bir bluz vardı ya da çıplaktım
ikisi de olabilir çünkü bir sandaldaydım.
karşımdaki ben bir ayna gibiydi belki de aynaydı
ama omuzlarından tuttum onu
sarstım
bir deli gibi gülümsedim
o da bana aynı şekilde karşılık versin diye
aynalar öyledir çünkü evet
ama o vermedi
o sadece ben onu sarsarken biraz gülümsedi
böyle yarım ağız
hafif ürkek
çattık deliye hesabı.
bıraktım omuzlarını
korktum hatundan
kısacık saçları vardı
geçmişime benzer biraz
bana masum masum baktı yüzü fazla beyazdı
yanakları fazla dolgundu
fazla saftı
ileri uzanıp öpmek istedim
o zaman da kayboldu
ellerim sandalın kenarında
suya baka kaldım.
akarsulara bakmayı hiç sevmem tabii
geri çekildim oturdum.
başka bir rüyaya dedim.
10 Ekim 2012 Çarşamba
8 Ekim 2012 Pazartesi
Mala Junta Trio
günler aylar yıllarca beklediğin sonbahar geldi.
ilk zeytin çekirdeğinin içini gördüm bugün
siz hiç mükemmel bir şekilde açılmış bir zeytin çekirdeği içi gördünüz mü?
ben de öyle düşünmüştüm.
o kadar güzel ki
akşamın gecenin bütün sıkıcılığını ezici karanlığını dağıtıyor
güneş güzel şey
ben son yıllarda bronzlaşamıyorum pek gerçi
vücudum ilk 20 yılla yetindi sanırım
genede uzanıp ısınmak keyifli
hareket etmeyince özellikle
terlediğini de hissetmiyor insan
o zaman işte süper
televizyon çocuklarıyız biz
dünya iletişiminin daralışının ilk tanıkları
patlayan bir atom bombasının ışımasını sadece bir kaç kilometreden izleyen asker çocukları gibi farklıyız.
bizde de zararsız sandılar televizyonun ışımasını
ve belkide biz öldükten sonra ortaya çıkacak asıl zararlar
güneşle arasında ılık bir ilişki olan insanın
sonbahar ve kışla arasında daha bir sıcak ilişki vardır evet
doğru
bana soğuğu verin ama yağmuru vermeyin
bana karı verin ama çamuru vermeyin
kışlık kıyafetlerin sezonu geldi
içim çiçek çiçek
ilk zeytin çekirdeğinin içini gördüm bugün
siz hiç mükemmel bir şekilde açılmış bir zeytin çekirdeği içi gördünüz mü?
ben de öyle düşünmüştüm.
o kadar güzel ki
akşamın gecenin bütün sıkıcılığını ezici karanlığını dağıtıyor
güneş güzel şey
ben son yıllarda bronzlaşamıyorum pek gerçi
vücudum ilk 20 yılla yetindi sanırım
genede uzanıp ısınmak keyifli
hareket etmeyince özellikle
terlediğini de hissetmiyor insan
o zaman işte süper
televizyon çocuklarıyız biz
dünya iletişiminin daralışının ilk tanıkları
patlayan bir atom bombasının ışımasını sadece bir kaç kilometreden izleyen asker çocukları gibi farklıyız.
bizde de zararsız sandılar televizyonun ışımasını
ve belkide biz öldükten sonra ortaya çıkacak asıl zararlar
güneşle arasında ılık bir ilişki olan insanın
sonbahar ve kışla arasında daha bir sıcak ilişki vardır evet
doğru
bana soğuğu verin ama yağmuru vermeyin
bana karı verin ama çamuru vermeyin
kışlık kıyafetlerin sezonu geldi
içim çiçek çiçek
27 Ağustos 2012 Pazartesi
kalkmak
gerçek görecelidir.
insandan insana
yerden yere
zamandan zamana
değişir.
zaman gibi tutulmayan
harcanmadan geçip giden
bir şey
bazen aklındakiler
kişiden kişiye biçimlenir
aklındakilerin değişmiş şeklini yüzünde görürsün
tükürürler
her zaman aklındakilerin
kişilerde
kişiselleşmiş bir şekilde kalması daha iyi
çünkü o zaman
sendeki sende kalır
sen bilirsin
sendekinden şüpheye düşmeye başladığında
kırılır dökülürsün
bozulursun
için bozuk olarak doğar üstüne güneş
bir de güneşi sevmiyorsan
o zaman gözlerin yanar ne kadar sıkı yumarsan yum
hep orada
sana bakan
çıplak
kocaman
üstündekileri
yüzündekileri yakan
seni çırıl çıplak bırakan
için yanar en son
için kavrulur
hiçbir yere ait olmaz o zaman insan
hiçbir tarih beklenen bir tarih olmaz artık
hiçbir yer özlenen bir yer olmaz.
kalsan da fark etmez
gitsen de fark etmez
koşsan da arkanda jenerik yok
dursan da çeşitli kamera açıları yok
"bir insan korku filmi neden izler ki? amacı nedir yani?"
"gülmek için..."
"gülmek için?"
"evet"
insandan insana
yerden yere
zamandan zamana
değişir.
zaman gibi tutulmayan
harcanmadan geçip giden
bir şey
bazen aklındakiler
kişiden kişiye biçimlenir
aklındakilerin değişmiş şeklini yüzünde görürsün
tükürürler
her zaman aklındakilerin
kişilerde
kişiselleşmiş bir şekilde kalması daha iyi
çünkü o zaman
sendeki sende kalır
sen bilirsin
sendekinden şüpheye düşmeye başladığında
kırılır dökülürsün
bozulursun
için bozuk olarak doğar üstüne güneş
bir de güneşi sevmiyorsan
o zaman gözlerin yanar ne kadar sıkı yumarsan yum
hep orada
sana bakan
çıplak
kocaman
üstündekileri
yüzündekileri yakan
seni çırıl çıplak bırakan
için yanar en son
için kavrulur
hiçbir yere ait olmaz o zaman insan
hiçbir tarih beklenen bir tarih olmaz artık
hiçbir yer özlenen bir yer olmaz.
kalsan da fark etmez
gitsen de fark etmez
koşsan da arkanda jenerik yok
dursan da çeşitli kamera açıları yok
"bir insan korku filmi neden izler ki? amacı nedir yani?"
"gülmek için..."
"gülmek için?"
"evet"
10 Ağustos 2012 Cuma
6 Ağustos 2012 Pazartesi
24 Temmuz 2012 Salı
16 Temmuz 2012 Pazartesi
12 Temmuz 2012 Perşembe
4 Haziran 2012 Pazartesi
29 Mayıs 2012 Salı
lan..Lan.............LAN!
burnunu kesele
genede koku alıyorsun
zor.
mürekkebi bitmiş yazıcı gibiyiz
insanlara kelamımı anlatırken
dilimin mürekkebi bitiyor
sözcükler silikleşiyor.
pembe sevmem ki ben
kırmızı severim
turuncu sevmem ki
sarı severim
mor sevmem
yeşil sevmem
mavi sevmem
siyah bir renk değil
olsun beyaz da değil
onları da severim.
bir de bok rengi
yeri ayrıdır.
"
ölen birinin arkasından girilen bir depresyon gibi değil
yaşam tarzı olmuş bir depresyon
yıllara bölünmüş
farkında değilsin artık.
"
nereden biliyorsun
belki biri öldü
belki biri oldu
farkındayım belki
nereden biliyorsun
genede koku alıyorsun
zor.
mürekkebi bitmiş yazıcı gibiyiz
insanlara kelamımı anlatırken
dilimin mürekkebi bitiyor
sözcükler silikleşiyor.
pembe sevmem ki ben
kırmızı severim
turuncu sevmem ki
sarı severim
mor sevmem
yeşil sevmem
mavi sevmem
siyah bir renk değil
olsun beyaz da değil
onları da severim.
bir de bok rengi
yeri ayrıdır.
"
ölen birinin arkasından girilen bir depresyon gibi değil
yaşam tarzı olmuş bir depresyon
yıllara bölünmüş
farkında değilsin artık.
"
nereden biliyorsun
belki biri öldü
belki biri oldu
farkındayım belki
nereden biliyorsun
25 Mayıs 2012 Cuma
everybody knows that a broken heart is blind.
gözlerim kapalı
ama böyle bağlı
pis bir bezle
koşuyorum sanki öyle görmeden
çarpıp düşüyorum
ellerim önde
parmaklarım kırılıyor çarptığım yerlerde
ipin ucu kaçınca
her şey üst üste
kendi sözünü dinlemeyen biri gibi
kızgınlığımı bahane eden herkese
kırgınlığımı söylememekten memnun
mazoşistçe parmaklarımı yerine oturtuyorum
koşmaya devam ediyorum
bir sonraki duvara kadar
kolum kırılana kadar
omzum çıkana kadar
burnum kırılana kadar
dilimi ısırıp koparana kadar
kanla nefes almaya çalışırken boğulana kadar
kalk koş
kalk koş
acı yok
o kadar çok kirlendik ki
derini içeriden kesen kırık kemiklerin
pisliğini kesip havaya varamıyor
o yüzden kanını kimse görmüyor.
gülümse.
ama böyle bağlı
pis bir bezle
koşuyorum sanki öyle görmeden
çarpıp düşüyorum
ellerim önde
parmaklarım kırılıyor çarptığım yerlerde
ipin ucu kaçınca
her şey üst üste
kendi sözünü dinlemeyen biri gibi
kızgınlığımı bahane eden herkese
kırgınlığımı söylememekten memnun
mazoşistçe parmaklarımı yerine oturtuyorum
koşmaya devam ediyorum
bir sonraki duvara kadar
kolum kırılana kadar
omzum çıkana kadar
burnum kırılana kadar
dilimi ısırıp koparana kadar
kanla nefes almaya çalışırken boğulana kadar
kalk koş
kalk koş
acı yok
o kadar çok kirlendik ki
derini içeriden kesen kırık kemiklerin
pisliğini kesip havaya varamıyor
o yüzden kanını kimse görmüyor.
gülümse.
23 Mayıs 2012 Çarşamba
14 Mayıs 2012 Pazartesi
terliksi
yollayamadığım mektuplar var daha
gidemediğim konserler
dinleyemediğim dırdırlar
hayat çok kısa
ya yetişemezsem sanki her şey çok hızlı
benimse yetişecek vaktim yok
"bence sen bir doktora git"
gel beraber gidelim
belki sana bir ilaç yazar beraber okulun arkasındaki parkta içeriz
eskiden cd çalarlar vardı
walkman ler
sony ikisi de
nereye koydum acaba birilerine mi verdim.
belkide kaybettim
etmesem onları da satardım 2 si 2 tl
kargo size ait
İstanbul içinde Anadolu yakasına gelirseniz elden teslim ederim.
disiplin şart
çocuk yapma isteği hastalığına falan sahipseniz ya da
prezervatif firmanızın dev bir kazığı olursa her şey
çocuğunuza enstrüman çalmayı öğretin
ya da resim yapsın
paranız boksa ata binsin
şaka şaka
paranızın bok olmasına gerek yok
sonuçta biz sosyalist bir ülkeyiz
herkese sağlık
herkese binicilik dersleri
köşe başı halk havuzları spor salonları..
ama bunlardan birini yapın
disiplin şart
en iyi böyle
edinirler
benim 5 çocuğum var oradan biliyorum
"trust me I am an asshole."
insanın geçmişi olması için kocaman bir eve ihtiyacı var
olmazsa hafızaya
bende hiçbiri yok
dolayısıyla geçmişim de yok
unutulanlar sızlansın dursun.
en azından iyi anıları var kötüleriyle
ben arkama baktığımda
çöl toz toprak.
korkma ben varım diyen herkes
yanından yürüyüp gittiyse
sen bile geçip gittiysen
kime inanırsın artık
çağın hastalığı uyumsuzluk değil
çağın hastalığı inançsızlık
sözde mesihleri
götümden tanrılarıyla o kadar kirlettiler ki
inanç kelimesini
içi bomboş bir şey
anasına babasına bile inanmayan çocuklar
en güzel öğüt
bu devirde anana babana bile güvenmeyeceksin
sonra evlen iş kur çoluk çocuk
"o çocuk beni keser yalnız"
onlar nasıl laflar öyle?
"şş.. bak sende kesersin beni"
a-ah duymamış olayım
"bende keserim seni ha."
hadi oradan içtin mi sen.
cart
adana da çıldıran adam karısını çocuklarını..
mersinin manyakları antakyalı katiller
bir bildikleri var insanların sürekli kalkıp batıya geliyorlar
doğu sıcak
kafayı yer insan
herkes bir cinnet halinde.
hepsi gelsin burdakilerin hepsinide oraya yollayalım
oh mis
italyadan kalkıp buralara gelip çalışmak isteyen adam var
ne dersin sorana
ne dersin
ne der
gel derim
ne diyeyim
gel gidelim parka orada yersin
yaş cannola
polisler polisler
askıntısı terbiyesizi
babacan kılıklı orospu çocuğu
babacan kılıklı pezevengi
istisnaları kaideye sokup
yeniçeri ocağıyla çarpmak lazım
o zaman hayalimdeki orduya sahip olacağım
daha izlemediğim ayaklanmalar var
asılmasını görmediğim insanlar
zaman çok az
ve yapmak için çok fazla şey var.
yüzemediğim sular dokunamadığım hayvanlar bitkiler
henüz almadığım yaralar var
daha kapısının altından not atmam gereken çok
ama çok
fazla kişi var
düşündüğün kadar çirkin değilsin
daha fazlasısın
misal.
bugün tatil günüm.
dün hastanede olmanın verdiği insanı izini kullanıyorum.
kendini öldürmeye çalışan insanları daha iyi anlıyorum artık
yada hastalık hastaları
ilgi açlığı feci bir şey olsa gerek.
ama acilin perdeleri bence bir 80 üstü çiftin evinin perdelerinden bile daha sıkıcı.
ölçü yok bugün
plan yok
yükseklik ve/veya duvarın dikey eğimi yok.
bugün tatilim
felix i veterinere götürmek istiyorum biraz toparlarsam
onun dışında satılacakları yüklemeye başlayacağım sanırım.
yorulmak olmaz sonuçta.
if you don't give one the reason to believe in you , it will be more likely to avoid disappointment .
they say
11 Mayıs 2012 Cuma
ipim kuşağım sikim taşağım
may be the important part in life
is to take those moments of silence
like in a funeral despite all the crying and moaning
that silence of death which gives one a feeling
of being whole
may be the part i should have given up
was the part with being an emo
i wanted to laugh like hell that day
i didn't. i don't remember why
may be it was not to be rude.
may be people who are thinking i am rude
should take a greater look at themselves
or may be they should just cherish the rudeness
it is not that easy as i show, you know.
dilini konuşmazsan özentisin
dilini konuşursan gevezesin
susarsan neyin var
susmazsan sorun nedir
durursan hadi koş
koşarsan ne acelen var
yorulursan ne yaptın ki
oturmazsan kal biraz soluklanalım
uyumsuzluk
çağın vebası değil mi?
zaman uyuşmazlığı
"senin için biraz daha erken/geç doğmak isterdim."
götüm isterdim.
sayın duygusal erkek sayın duygusal bayan
aranıza girip lafınızı balla bölüyorum
siz sevişmek için birbirinize kur dansları eder iken
afrika da çocuklar ölüyor.
evet bayım bu bayan için 14 şubatta aldığınız çikolatalar
binlerce hayat kurtarabilirdiniz o paralarla?
umurunuzda değil mi?
şaşırmadım benimde değil.
o zaman ben çocuklardan nefret ederim
bir adet tavuk kanadı
ama kömürde pişmiş
benim için yeni doğmuş bir bebekten daha değerli.
ne oldu
ben mi deliyim?
neden sex için çocukların ölümüne göz yummadığım için mi ben deliyim?
doğmayan çocuk ölmezde küçük hanım.
bencillik beyaz camın ötesinde bir şey
ne olduğunu kabul edersen
her şey
daha kolay
olacak.
etmediğin sürece.
uyuyacaksın ama dinlenemeyecek
yıkanacaksın ama temizlenemeyecek
sin.
you are only beautiful as the way I see you.
8 Mayıs 2012 Salı
4 Mayıs 2012 Cuma
1 Mayıs 2012 Salı
30 Nisan 2012 Pazartesi
adına aşk dediğimiz şehrin en yüksek..
önce 2 yumurtada 1 buçuk su bardağı şekeri eritiyoruz
hiç kıtırtı kalmayacak şekilde erimesi lazım
sonra kakao muzu ekliyoruz ve 1 çay bardağı sıvı yağ
karıştırmaya devam
1 buçuk su bardağı sütü de ekledikten sonra
unumuzu eklemeden bir güzel karıştırıp
1 su bardağı karışımımızı daha sonra kullanmak üzere bir kenara ayırıyoruz
şimdi önce 1 buçuk su bardağı unumuzu ekleyerek karıştırmaya devam
mikser ise en yüksek devir
elinizle çırpıyor iseniz bileğe kuvvet
1 paket kabartma tozu
karıştırmaya devam
sonrasında 1 su bardağı un daha ve 1 paket vanilin
son bir kez hızlıca karıştırıyoruz
ve kalıbımıza döküp fırına atıyoruz.
pişmesini kontrol edin bıçak olur, bakarak anlarsınız
bilemem
ama olduktan sonra çıkartıp soğumasına izin vermeden
istediğiniz şekilde dilimleyin ve önceden ayırmış olduğunuz
karışımı ister mevcut şekliyle isterseniz sütle arttırarak
kekin üstüne dökün iyice emsin.
buyurun afiyet olsun.
hiç kıtırtı kalmayacak şekilde erimesi lazım
sonra kakao muzu ekliyoruz ve 1 çay bardağı sıvı yağ
karıştırmaya devam
1 buçuk su bardağı sütü de ekledikten sonra
unumuzu eklemeden bir güzel karıştırıp
1 su bardağı karışımımızı daha sonra kullanmak üzere bir kenara ayırıyoruz
şimdi önce 1 buçuk su bardağı unumuzu ekleyerek karıştırmaya devam
mikser ise en yüksek devir
elinizle çırpıyor iseniz bileğe kuvvet
1 paket kabartma tozu
karıştırmaya devam
sonrasında 1 su bardağı un daha ve 1 paket vanilin
son bir kez hızlıca karıştırıyoruz
ve kalıbımıza döküp fırına atıyoruz.
pişmesini kontrol edin bıçak olur, bakarak anlarsınız
bilemem
ama olduktan sonra çıkartıp soğumasına izin vermeden
istediğiniz şekilde dilimleyin ve önceden ayırmış olduğunuz
karışımı ister mevcut şekliyle isterseniz sütle arttırarak
kekin üstüne dökün iyice emsin.
buyurun afiyet olsun.
28 Nisan 2012 Cumartesi
27 Nisan 2012 Cuma
Boom Nite.
kafamın içinde
bana yapmam gerekenleri hatırlatan
beni sürekli dürten
hafif hafif rahatsız eden
bir şey var
mekanizma
buna rağmen
25 yılda nasıl bir beceri geliştirdim ise
mükemmel bir şekilde
gözardı edebiliyorum.
bana yapmam gerekenleri hatırlatan
beni sürekli dürten
hafif hafif rahatsız eden
bir şey var
mekanizma
buna rağmen
25 yılda nasıl bir beceri geliştirdim ise
mükemmel bir şekilde
gözardı edebiliyorum.
24 Nisan 2012 Salı
çok mu sikin de? diye sorarlar adama
Oh, your fighting got you nowhere
If nowhere's here with you, all I'm asking
And you could fight forever
But if you killed them all, you'd never will
So, give me your surrender
There are other ways to kill the pain
But then it would never mend you
It's like trying to dry your eyes in a pouring rain?
23 Nisan 2012 Pazartesi
misal
Belki de sigara içmek gibi bir şey
Ben hiç içmedim bilmiyorum ama herkes hep aynı şeyi söylüyor
Onların yalancısıyım
Belki su gibi yemek gibi nefes almak gibi
Belki artık tamamen otomatik
Konu aşk meşk değil
Konu insanın insanla imtihanı
Yorgunluk başka insanlardan değil
Yorgunluk kendinden belki
Çünkü hep aynı hava bu nefes
Ve rollerin verildiği kişiler seçilse de
Senaryoya hakim değil kimse
Ve sadece kimse sıkılıp gitmesin diye
En azından sık sık olmasın bu diye
Unutmak diye bir şey var
Küçük bir parça
Birazcık
Ama unutma
Ben unutmuyorum
Belki sadece bir şeyleri beklemek için
Tekrar bir şeylere çalışmak için
Çalışırken düşünmek için
Düşünmemek için çalışmaktan öteye geçmek için
Hayat komik aslında biz komik yaptıkça renkli bile
Ama renkler çamura dönüyor geceleri
Ruh açlıkları vücutla karışır hale geliyor
Otomatik kontrol
Nefes almayı düşünürsen kapanır
Nefes alamazsın
Unuttuğun zaman tekrar başlar hayat
O yüzden birazcık unutmak
Aklımın iplerinin hepsinin ucunda fikirler var
Tilki kuyruğu aslında saçlarım
Saçlarımı çekince bütün hepsi kafa tasımın içine
Yapışıyor.
Beynimi param parça ediyorlar.
O filmdeki sahne gibi.. insanları kesmişlerdi ya tellerle.
Sevilmeyen yerler
Ön yargılar
Ön yargıların haklı çıkması
Haklı olmanın dayanılmaz sıkıntısı.
Artık haksızım diye bağırmak istemek.
Belki duymak için.
Ben hiç içmedim bilmiyorum ama herkes hep aynı şeyi söylüyor
Onların yalancısıyım
Belki su gibi yemek gibi nefes almak gibi
Belki artık tamamen otomatik
Konu aşk meşk değil
Konu insanın insanla imtihanı
Yorgunluk başka insanlardan değil
Yorgunluk kendinden belki
Çünkü hep aynı hava bu nefes
Ve rollerin verildiği kişiler seçilse de
Senaryoya hakim değil kimse
Ve sadece kimse sıkılıp gitmesin diye
En azından sık sık olmasın bu diye
Unutmak diye bir şey var
Küçük bir parça
Birazcık
Ama unutma
Ben unutmuyorum
Belki sadece bir şeyleri beklemek için
Tekrar bir şeylere çalışmak için
Çalışırken düşünmek için
Düşünmemek için çalışmaktan öteye geçmek için
Hayat komik aslında biz komik yaptıkça renkli bile
Ama renkler çamura dönüyor geceleri
Ruh açlıkları vücutla karışır hale geliyor
Otomatik kontrol
Nefes almayı düşünürsen kapanır
Nefes alamazsın
Unuttuğun zaman tekrar başlar hayat
O yüzden birazcık unutmak
Aklımın iplerinin hepsinin ucunda fikirler var
Tilki kuyruğu aslında saçlarım
Saçlarımı çekince bütün hepsi kafa tasımın içine
Yapışıyor.
Beynimi param parça ediyorlar.
O filmdeki sahne gibi.. insanları kesmişlerdi ya tellerle.
Sevilmeyen yerler
Ön yargılar
Ön yargıların haklı çıkması
Haklı olmanın dayanılmaz sıkıntısı.
Artık haksızım diye bağırmak istemek.
Belki duymak için.
16 Nisan 2012 Pazartesi
Go see
Yeah, I go see, I go see.
Nobody sees me.
"Ah, piece of meat, come here.
Show me your bag."
And they stick their finger in you.
"I just wanna taste your temperature."
Go see, go see, go see,
go see somebody else.
I ain't no good at this.
I ain't no good at this at all.
But even if you are good at it,
what, exactly, are you good at?
Nobody sees me.
"Ah, piece of meat, come here.
Show me your bag."
And they stick their finger in you.
"I just wanna taste your temperature."
Go see, go see, go see,
go see somebody else.
I ain't no good at this.
I ain't no good at this at all.
But even if you are good at it,
what, exactly, are you good at?
15 Nisan 2012 Pazar
13 Nisan 2012 Cuma
Stay tonight
Good morning
Are you alone today?
I am burning. Can i call u later and say;
I will wait for you
even though you are with another girl.
Are you alone today?
I am burning. Can i call u later and say;
I will wait for you
even though you are with another girl.
2 Nisan 2012 Pazartesi
sis,gece ve bizim çocuklar
hayat durdu.
ben artık yaşamıyorum.
zaman akmıyor.
sebebi yok.
öyle süslü hikayeler
büyük prodüksiyonlar
yok.
varsa da ben hatırlamıyorum.
çok eskiden belki.
ama hayat durdu
akmıyor
sıkıcı
donuk
hep aynı sis.
herkes hava ne güzel dışarı çıkalım diyor.
ben sadece sis pus görüyorum camdan baktığımda.
genede gidiyorum bazen.
çıkıyorum dışarı
hava nemli.
burnumu yakan bir tadı var
sevimsiz.
çürük.
bozuk.
gülüyor herkes.
çok keyifliler
bende gülüyorum bozuntuya vermemek için
boğazım da yanıyor bu sefer.
sonra geri geliyorum.
gözlerim hala perdeli
sanki sudayım
ama yüzmeyi unutmuşum.
hareket ederken çevremdeki hava kulak memesi kıvamında
hissedebiliyorum.
hayat durdu.
gittiğimiz bir yer yok artık.
planlar yok.
içine saklandığım bütün şarkılar dinlendi
yerim hepsinde tek tek tespit edildi.
bütün kitaplar okundu hangi karakter olduğum afişe oldu.
son yıllarda
beklediğim tüm o günler
şu güne kadar
şu gün için
hepsinin anlamı soldu.
büyüyorum dedim
yeni günler gelir.
gelmedi.
gün yok
amaç yok
hayat
akmıyor
plan yok.
hayat artık.
zamanın akışından ibaret.
başarım
başkalarının diline pelesenk olmuş
onlardan onlar memnunlar.
benim için bir anlamı yok.
durduk.
ama bir şekilde yürüyorum.
yol.
sisli.
ben artık yaşamıyorum.
zaman akmıyor.
sebebi yok.
öyle süslü hikayeler
büyük prodüksiyonlar
yok.
varsa da ben hatırlamıyorum.
çok eskiden belki.
ama hayat durdu
akmıyor
sıkıcı
donuk
hep aynı sis.
herkes hava ne güzel dışarı çıkalım diyor.
ben sadece sis pus görüyorum camdan baktığımda.
genede gidiyorum bazen.
çıkıyorum dışarı
hava nemli.
burnumu yakan bir tadı var
sevimsiz.
çürük.
bozuk.
gülüyor herkes.
çok keyifliler
bende gülüyorum bozuntuya vermemek için
boğazım da yanıyor bu sefer.
sonra geri geliyorum.
gözlerim hala perdeli
sanki sudayım
ama yüzmeyi unutmuşum.
hareket ederken çevremdeki hava kulak memesi kıvamında
hissedebiliyorum.
hayat durdu.
gittiğimiz bir yer yok artık.
planlar yok.
içine saklandığım bütün şarkılar dinlendi
yerim hepsinde tek tek tespit edildi.
bütün kitaplar okundu hangi karakter olduğum afişe oldu.
son yıllarda
beklediğim tüm o günler
şu güne kadar
şu gün için
hepsinin anlamı soldu.
büyüyorum dedim
yeni günler gelir.
gelmedi.
gün yok
amaç yok
hayat
akmıyor
plan yok.
hayat artık.
zamanın akışından ibaret.
başarım
başkalarının diline pelesenk olmuş
onlardan onlar memnunlar.
benim için bir anlamı yok.
durduk.
ama bir şekilde yürüyorum.
yol.
sisli.
25 Mart 2012 Pazar
and that my friend, is called "being drunk"! Salute!
"We are asleep.
Our life is a dream.
But we wake up, sometimes,
just enough to know that we are dreaming."
— Ludwig Wittgenstein
Our life is a dream.
But we wake up, sometimes,
just enough to know that we are dreaming."
— Ludwig Wittgenstein
24 Mart 2012 Cumartesi
ya sonra?
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
olgun değilim ben
16 Mart 2012 Cuma
Now it's time to put that rope around your neck
Please, please stop talking about your problems and all that stuff
If I were you I'd kill myself with a lawn mover
Please, please forgive me, it was just a joke, just a joke
Don't really care, I don't really care about your stupid selfish ego
Now it's time to put that rope around your neck
Now it's time to shut that fuck up, just stop talking shit
Now
I wonder how the world is gonna be without you
Beauty and silence everywhere I go
bugünlerdeki en iyi keşfim diyebilirim sanırım
konserlerine gitmek things to do ya koyuldu bile!
nanana
If I were you I'd kill myself with a lawn mover
Please, please forgive me, it was just a joke, just a joke
Don't really care, I don't really care about your stupid selfish ego
Now it's time to put that rope around your neck
Now it's time to shut that fuck up, just stop talking shit
Now
I wonder how the world is gonna be without you
Beauty and silence everywhere I go
bugünlerdeki en iyi keşfim diyebilirim sanırım
konserlerine gitmek things to do ya koyuldu bile!
nanana
15 Mart 2012 Perşembe
yanmıyorsun öyleyse götsün
biliyorum bir gün senin annen baban
senin çocukların, kardeşin de yanacak.
biliyorum bir gün senin de annene, kız kardeşine,
ablana, karına, çocuğuna tecavüz edilecek.
biliyorum
ben ne zaman susarsam
sustuklarım bana da olacak.
senin sustukların da sana yapılacak.
ben benim gibi bir 10 daha garanti çıkarırım
sana bunu temin edecek..
benim çıkardığım 10 un her biri de bir 10 çıkarsa...
kısaca sıçtın.
bence siktir git
zaten memleket senin memleketin değil.
sen "el" sin.
babaannemin deyimiyle
kafirsin.
gavur oğlusun.
benim deyimimle
Göt sün.
senin çocukların, kardeşin de yanacak.
biliyorum bir gün senin de annene, kız kardeşine,
ablana, karına, çocuğuna tecavüz edilecek.
biliyorum
ben ne zaman susarsam
sustuklarım bana da olacak.
senin sustukların da sana yapılacak.
ben benim gibi bir 10 daha garanti çıkarırım
sana bunu temin edecek..
benim çıkardığım 10 un her biri de bir 10 çıkarsa...
kısaca sıçtın.
bence siktir git
zaten memleket senin memleketin değil.
sen "el" sin.
babaannemin deyimiyle
kafirsin.
gavur oğlusun.
benim deyimimle
Göt sün.
11 Mart 2012 Pazar
avec toi
ölmeden önce bir şeyler yazmak istesem zaten bütün intihar notları tutulmuş mu
yoksa yazdıklarım yeni kültler oluşturur mu?
bence bende iş var
sen bunu
al
üstüne otur.
üzülmeni istemeyen kimsenin olmaması
gerçek
annen baban dahil
herkes
üzülmeni istiyor
çünkü yaptırmak
bunun doğrultusunda gerçek
üzülmesen zorlanmasan hiçbirşey değişmez
sevmek
üzmek le
şiddeti aynı olan bir şey
neyse
bunlar sıkıcı
büyük çekmeceye doğru çok güzel sahiller var
tavsiye ederim
ben oralarda büyüdüm.
sonra
buralarda küçüldüm
el ayağa kadar olmasada
rüyamda hep gördüğüm mekanlar.
yoksa yazdıklarım yeni kültler oluşturur mu?
bence bende iş var
sen bunu
al
üstüne otur.
üzülmeni istemeyen kimsenin olmaması
gerçek
annen baban dahil
herkes
üzülmeni istiyor
çünkü yaptırmak
bunun doğrultusunda gerçek
üzülmesen zorlanmasan hiçbirşey değişmez
sevmek
üzmek le
şiddeti aynı olan bir şey
neyse
bunlar sıkıcı
büyük çekmeceye doğru çok güzel sahiller var
tavsiye ederim
ben oralarda büyüdüm.
sonra
buralarda küçüldüm
el ayağa kadar olmasada
rüyamda hep gördüğüm mekanlar.
4 Mart 2012 Pazar
zararın ucu
Fransızlarla ilgili
Mathieu Kassovitz'in ardından pek bir beklentim yoktu.
Ünlüler bir yana birebir arkadaşlarımında durumu ortadaydı.
Anlaşması zor.
Hem dil olarak,şakaların hepsi doğru ingilizce şöyle dursun kendi dillerine daha yakın olan italyanca da bile içler acısı durumları, hemde kişilikler her şeyi çok zorlaştırıyor.
Bu sebeplerden beklentimi sevgili Mat le sınırlamış ve bunun üstüne pek düşmemiştim
ama bu sene Jean Dujardin bu konuda nasıl bir hata yaptığımı bana tokat gibi gösterdi.
The Artist i oscar almadan önce izlemiş olsam da gene de geç kalınmış bir keşif.
Adam 72'li dostlar.
neyse zararın neresinden dönülürse kar diyelim.
2 Mart 2012 Cuma
1 Mart 2012 Perşembe
if you know what i mean
29 Şubat 2012 Çarşamba
huzur
rüyamda koşuyordum sürekli.
rüya takıntılarım sebebiyle arka plan benzer unsurlar içeriyordu gene.
bir tarafım sığ bir su.
öbür tarafım suyla ilişkisi bu kadar yakın olması bana rahatsızlık veren ve aslında doğal da olmayan bir giriş kat balkonu.
balkonda bir aile var
beni yemeğe bekliyorlar.
iyi güzel
oturuyorum
yemekler falan güzel.
sonra arkamıza bakıyoruz holde bir yığın insan
biiiirrrr
ikiiiiiiiiiiiii
üüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüçççç
yapıyorlar bize doğru koşup denize atlayacaklar deniz şortlu bikinili adamlar kadınlar
kendime boğa güreşlerinde o sokaklarda boğaların önünden kaçışan insanlar gibi hissediyorum
kalktığım yerden geriye doğru kaçıyoruz üstümüzden geçen ve denize doğru devam eden kocaman bir tahta iskele var geçerken ona bakıyorum
ve birden tabii ki yemek yediğin kişiler vın yok.
26 Şubat 2012 Pazar
ben kalp çocuk
14 Şubat 2012 Salı
ah
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
Televizyon bana bagirma.
13 Şubat 2012 Pazartesi
10 Şubat 2012 Cuma
inside all that no, how did you find that little yes?
gün içinde düşünmemek için harcadığım çabayı
dünya barışına çözümler için harcasaydım
şuan hepimiz papatya bahçelerinde geziniyor olurduk.
kısa bir bilinç anı olarak bu sabah 09:43 seçildi tarafımdan.
barış anını bekleyen herkesten tek tek özür diliyorum.
sorgulananlar:
alınan kararlar
oluşan sonuçlar
doğru olacağı düşünülen şeylerde hüsran durumu
yer bilme bildirme kurumu
havasal koşullar
zaman mevhumu
çorba yapım sanatı
mutfak
sağlık koşulu seçimleri
gitmek
kalmak
gitmek
kalmak
gitmek
kalmak
gitmek
kalmak
gidememek
kalamamak.
As I was going up the stairs
I saw a man who wasn’t there
He wasn’t there again today
I wish, I wish, he’d stay away.
Antigonish, William H. Mearns
dünya barışına çözümler için harcasaydım
şuan hepimiz papatya bahçelerinde geziniyor olurduk.
kısa bir bilinç anı olarak bu sabah 09:43 seçildi tarafımdan.
barış anını bekleyen herkesten tek tek özür diliyorum.
sorgulananlar:
alınan kararlar
oluşan sonuçlar
doğru olacağı düşünülen şeylerde hüsran durumu
yer bilme bildirme kurumu
havasal koşullar
zaman mevhumu
çorba yapım sanatı
mutfak
sağlık koşulu seçimleri
gitmek
kalmak
gitmek
kalmak
gitmek
kalmak
gitmek
kalmak
gidememek
kalamamak.
As I was going up the stairs
I saw a man who wasn’t there
He wasn’t there again today
I wish, I wish, he’d stay away.
Antigonish, William H. Mearns
7 Şubat 2012 Salı
28 Ocak 2012 Cumartesi
nanaanaaaa
Now and then I think of all the times you screwed me over
But had me believing it was always something that I'd done
And I don't wanna live that way
Reading into every word you say
You said that you could let it go
And I wouldn't catch you hung up on somebody that you used to know...
12 Ocak 2012 Perşembe
(1)
kimse yokken ağlamıyorum
kimse yokken
en son ne zaman kaldım bilmiyorum,
ben genelde gülümsüyorum
siz hayal kırıklığına uğramayın diye
siz gülümsemekten vazgeçmeyin diye
ben durursam siz de durursunuz diye
..
ben biliyorum bana gülümsemek yakışıyor
gülümsemezsem de çok çekiciyim
lanet
annemden geliyor
güzel kadınlarız biz
çok az kişi sevdi beni kendi cinsiyetimden
ben neredeyse tümüne hak verdim
ben kendi kendime iken bu kadar sarhoş olmadım
kimse yokken
en son ne zaman kaldım bilmiyorum,
ben genelde gülümsüyorum
siz hayal kırıklığına uğramayın diye
siz gülümsemekten vazgeçmeyin diye
ben durursam siz de durursunuz diye
..
ben biliyorum bana gülümsemek yakışıyor
gülümsemezsem de çok çekiciyim
lanet
annemden geliyor
güzel kadınlarız biz
çok az kişi sevdi beni kendi cinsiyetimden
ben neredeyse tümüne hak verdim
ben kendi kendime iken bu kadar sarhoş olmadım
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)