28 Aralık 2009 Pazartesi

breaking up for breaking down

bir kaç doz gossip den sonra sakinleştim
ama rüya nın etkisinden çıkabilmiş değildim hatta
annem içerde bebekle ilgileniyordu
bugün tam bir melek
hakkını yememek lazım
ben bile dokunabildim bir süre için minicik ayak parmaklarına
sonra geçti
beth e döndüm
dün ilişkilerden konuştuk ya gene
bazen
etrafımdaki herşeyin ağır çekime geçtiğini hissediyorum
biliyorum ben normal hızda devam ediyorum öyle gözüküyorum
ama öyle hissetmiyorum
bazen tam tersi de oluyor
neydi zaman genişlemesi ve zaman daralması
çok sıklaştı bugünlerde
mekanla da gayet alakasız
neyse ne diyordum
ilişkiler
değişik gözlemlerim var
önceden çoğu kez büyüdüğümü tahmin ve ilan ettiğim olmuştu sanırım
şimdi böyle bir iddiam yok ama.
enteresan bir his
bazen sakinim
bazen hiç değilim
ama after all sakinlik yani.)
ne ki
hani çek git
ÇEK GİT
ya bi git!
sesleri arasından
'halim yok' diyeni dinler gibiyim
so far so good olduğundanda pek üstüne düşmüyorum sanırım
seyahat moduna tam giremesemde
bugün oturup götüreceklerimin listesini yapmaya basladım
aksama biraz çamaşır yıkarım
sonra da çantaa
heyecan hala gelmedi
belki hiç gelmez
streching de nasıl ki
mucizevi ve şaşırtıcı bir şekilde sağ bacağım dururken
dışlanmış itilmiş kakılmış sol bacağım büyük bir hızla açıldıysa
bundada öyle bir şey var
bir kanıksama
eski kelimeleri hep yanlış anlamıyla kullanır oldum son günlerde
neyseki ayaklı bir sözlük bulunduruyorum telefonun ucunda.)
hemen düzeltiyor beni
ah son kelime neydi
t li birşey
teskin
telkin!
hah evet
ben telkin e teskin dedim
olur böyle şeyler diyerek geçebilmeyi isterdim
ama çok oluyor son zamanlarda
sözlüğüme karşımı şapşallaşıyorum
yoksa gerçekten şapşalmıyım diye düşünmekten alamıyorum kendimi
yer yer
ama o da geçiyor 5 dakika sürmeden.

birşeylerin başlama zamanları hep bahar a yada bahardan
çalınmış bir güne denk geliyor
sonra yağmurlar başlıyor
sis kıyamet
boğaz öyle hiç hoş gözükmüyor
sonra o birşeyler bu hava muhalefetinden sekteye uğruyor
sonbaharla kış arasında bir yerde
benim o şeye olan ilgim yokoluyor
sonra çekiyorum gidiyorum
bunun analizini yaptım geçen sahilde bulutları izlerken.
yollar katalanlara çıksada benim aklım neden bilmem tuzlada
tekirdağda
güzel şömineli çok da küçük olmayan müstakil bir evde
şöminenin başında.
öylece oturuyor.
pitikare battaniyeler bile var üstünde
haydi bakalım diyorum
ve ayakkabılar
ne götürsemsem
giderken ne giysemsem
dımdımdım
beth hala uuuUUuuu luyor
sesi bugün neden bilmem bana korkunç huzur veriyor.

Hiç yorum yok: