18 Aralık 2009 Cuma

I blew up your body, but you blew my mind..

+

liste shuffle daydı
sonra tanıdık bir ses duydum
odada yankılandı
"kanserdik. ölüm, her gün bir sinsi yılan gibi dolaşıyordu derilerimizde. uydurma davalarla kapattılar hücrelere. hastaydık. yurt dışına gitseydik kurtulurduk belki. bir buçuk yaşındaki kızlarımızı öksüz bırakmazdık. önce kolumuzu, omuz başından keserek yurtseverlik borcumuzun diyeti olarak fırlattık attık önlerine. sonra da otuz iki yaşında bırakıp gittik bu dünyayı, ecelsiz.

öldürüldük ey halkım, unutma bizi.."
dedi.
sonra o kadar da tanıdık sesli değil
ama tanıdık fikirli birini duydum:
"İnsanlar, insanlar niçin hapis yatar, niçin acı çeker, niçin Ziverbey Köşklerinde "Otağı Humayun" denen işkence karargahlarından geçer, niçin? Bunun bir nedeni var, daha iyi dünya, daha iyi daha iyi demokrasi, daha iyi sosyal adalet, daha ekmek ve özgürlük için... Birtakım insanlara niçin işkence yapılır, birtakım insanlara beş yıldan on beş yıla kadar neden hapsedilirler? İşte bugünkü gibi bir düzen sürsün diye..."

istanbul zaten
tükürüyor resmen üstüme
bir de.
of





+

aklımda o kadar çok şey var ki
yazamıyorum
çizemiyorum
konuşamıyorum
kusacak gibi oluyorum.
onu da yapamıyorum.
pek normal değil sanırım
şuan.

Hiç yorum yok: