9 Aralık 2009 Çarşamba

e eyvallah

dün gene şarkıydı parçaydı
sözler di
hem boşluğa söylenmiş
hem kastedilmiş
dün bomboş tu
dün kocaman bir çığlıktı
gözler gibi kocaman
balkondan kedi köpek beslemekti
bir odayı kümes yapmaktı
dün yalan dı
dün uzun süreden sonra gelen
ilk pişmanlıktı
dün bağlandım ben yalanıydı
dün kendi yalanına kanmaktı
dün iş bulmaktı
dün istifa etmekti
ellerimi açabildiğin yere kadardı dün
iki ayrı renk aynı model ayakkabıydı
dün seni yakandan tutmak
gözlerine
ta içine bakmaktı
tatlıca canım demekti
derin bir nefesti
anla diye ölüp ölüp dirilmekti
ve duvarlarla karşılaşmaktı
bomboş bir odanın duvarları
camsızlığa isyandı dün
omzunun üstünden arkana bakmandı
çok kapalılıktı dün
bir türk filmiydi
sıfır yılmaz güneydi.
özlemdi

dün saçmalıktı
dün inkar dı
dün sen nerdeydin hesabıydı
dün hesaplara lanet okumaktı
dün bir hata daha yapıp
hata ne ki demekti
dün sana ihanetti belki
ama sen ilgisizdin
farkedilmeyen ihanet
hala ihanet miydi?
yumruğunu ısırmaksa dün
elinden bir parça koparmaktı
dinlerinin üstüne düşmek
bembeyaz spor ayakkabılar
saçma sapan renkte ojelerdi
açık seçik bir fıkraydı
dün başrollerdi
değişimdi
biçimliydi
ama herşey gibi o da bozulmuştu
gelme demekti
kalma demekti
gitme demekti
klasik insan dı dün
dün gene insanlardan nefret etsende aşık olmaktı
sonra vücudunun o parçasını kesip
bir kutuya koymaktı
kutuyuda kilitleyip ..
neyse demekti bugün
neyse diyerek susmaktı
yok olmaktı
son demekti sonra
bu son diyerek susmaktı
elinden gelenleri saymaktı
hesabına göre vicdan almaktı
dün kağıt çiçekleriydi
frezyalardı
nergislerdi
mis gibi yasemin kokusuydu mesela
neon ışıklarıydı dün
tezattı
toz du
alkol dü
alkollü kararlar
ama pişmansızlıktı
zaferdi dün
paraydı
mutsuzluktu-mutluluktu
saç bantlarıydı renk renk
kızılderililere hayrandı dün
bugün se yappi lerle arkadaş
sözlerle sarhoştu dün
bugün ün damarlarında kirli sözler akıyor
dün yemyeşildi
denizden yaprağa her tonuydu hatta yeşilin
yeşil lolipop tu mesela
elmalı
dün kırmızıydı
dudaklar gibiydi
parlak
ıslak
yapış yapış olduğu bilinsede
dokunulmak istenen bir kırmızı
dün arsızlığı
şiddetten sıyırmaktı
suyuna ekmek banıp yemekti

neyse..
dün diyorduk
dün yakanın hemen solundan tutmaktı seni işte
hafif sirkeleyip kendine çekmekti
nefeslerin karışmasıydı
havadaki buharların karışmasıydı

gör artık anasını satıym dedim ben belki dişlerimin arasından
yada görmüyomusun diye mızıldadım
gözlerimde dolu doluydu
çok acıklıydım
yada sinirliydim sımsıcaktım
kafanın hemen yanında duvarda patlayan
tabaklar çanaklar fırlattım sana
bağırmaktan boynumun kenarındaki kaslar çıktı titredi
yada belki
sustum hiç konusmadım bir daha seninle
yada yada..
en önemlisi "ama"
ama sen görmedin
mızıldanmamı duymadın yada önemsemedin
acıdın ama tam nedenini düşünemedin yada düşünmedin
sinirimden ürktün hatta
biraz hoşuna bile gitti
sıcaklığını içine çektin
sonra sustuğumu geç farkettin belki
küçük birşeye kızdım sandın önemsemedin
yada sadece sesim kesildi ne dediğimi duyamadığını sandın
sende duymuş gibi yaptın..

ama ben bunları bilmiyordum
ve yakanı bıraktım
bir adım geri çekildim
bir daha bir baktım sana şöyle
insan olmuşsun sen be.)
güldüm gittim
dahada gelmem.

Hiç yorum yok: